Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından, kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velâyet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocuğun üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı babayla 2008 doğumlu ortak çocuk Nehir arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonları cumartesi günü 09:00 ile 18:00 saatleri arası, dini bayramların 2. günü 09:00 ile 18:00 saatleri arası, yine her yıl babalar günü 09:00 ile 18:00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki ortak çocuğun yararına uygun olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Taraflar mevcut duruma göre aynı şehirlerde, farklı ilçelerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır....
Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için babasının ailesi ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun ruhsal durumunu da destekleyeceği onun yararına olacağı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin sadece çocuğun beyanı doğrultusunda davanın reddine karar vermesi doğru bulunmamıştır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....
kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının davacıya torununu hiç göstermediğini, duygusal bağın kuvvetlenmesi için yatılı ve daha fazla kişisel ilişki kurulması gerektiğini, raporun yetersiz olduğunu, çocuğun büyüdüğünü bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının kişisel ilişki şekli ve süresi yönünden kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; çocukla kesinlikle yatılı veya yatısız kişisel ilişki kurulmaması gerektiğini, aksi kanaatte davalı nezaretinde ve ayda bir gün belli saat aralıklarında olması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı annenin çocuğu ... ... ile davacı babaanne, dede ve amca arasında kişisel ilişki kurulmasının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, davacıların çocukla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek ve davanın reddini gerektirecek bir durumun varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 324 üncü ve 325 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2020/724 ESAS - 2022/604 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kişisel ilişki kurulması istenilen çocuğun babaannesi ve dedesi olduklarını, müvekkillerinin oğlu olan ve çocuğun babası Mustafa Günay'ın 04/08/2020 tarihinde vefat ettiğini, baba Mustafa Günay'ın vefatı sonrasında velayet hakkını kullanan davalının müvekkillerinin torunlarını görmesine izin vermediğini belirterek, çocuk Zeliha Buğlem Günay ile müvekkilleri arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, torunlarıyla kişisel ilişki kurulmasına izin verilmesi istemiyle davalı gelinleri aleyhine dava açmış, mahkemece dava kabul edilmiş, karar davalı anne tarafından istinaf edilmekle yapılan incelemede bölge adliye mahkemesince; anne ve baba arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğu, küçük Alptuğ yönünden kesinleşen bir velayet kararından söz edilemeyeceğinden bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı, diğer kişilere özellikle de hısımlara tanınabilir....
Cumartesi günü saat 11:00 ile, aynı gün saat 14:00 arasında, dini bayramların 2. günlerinde saat 11:00'dan, aynı günü saat 14:00'a kadar, babalar gününde 11;00 ile 14;00 arasında, kişisel ilişki tesisine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili 28/05/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının gerek müvekkiline gerekse çocuklarına yönelik fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, çeşitli sabıkalara sahip olduğunu, DAEŞ üyeliğinden yargılandığını, davacı ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edilmesi çocukların aleyhine olacağına , psikolojik ve sosyal gelişmelerinde ciddi olumsuzluklar oluşturacağını, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir....