Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Olmadığı Takdirde Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba ortak çocuklar.... ve...’in velayetlerinin tarafına verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ortak çocuklarla kendisi arasında kişisel ilişkinin kurulmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının velayete ilişkin talebinin reddine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Hüküm davalı anne tarafından kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir....

    yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı annenin ortak çocuğu yatılı olarak değil günü birlik görmesine, ortak çocukla kişisel ilişki kurduğu günlerdi ortak çocuğu nereye götüreceğinin belli olmasına ve ortak çocukla baba arasında kurulacak iletişimin anne tarafından engellenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, kişisel ilişki kurulması istenilen 26.10.2007 doğumlu ...’in babaannesidir. Davacının oğlu ve küçüğün babası ... 22.06.2014 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacının oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı babaanne ile torunu Lalegül (2016) arasında kişisel ilişki istemiyle açılan dava ilk derece mahkemesince kabul edilmiş, karar davalı anne tarafından istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince, babaya tanınan kişisel ilişki süresinin yeterli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacılar babaanne ile torun arasında düzenlenecek kişisel ilişkinin, davacı açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçük açısından da bîr sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacaktır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı baba istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin çok az olduğunu, özel günler,ara tatil, yaz aylarında herhangi bir hüküm yer almadığını, yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmadığını, annenin belirleyeceği bir refakatçi eşliğinde ve kamuya açık alanlarda kişisel ilişki kurulmasının da hatalı olduğunu, Yargıtayın refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasını ancak çocuğun yararı gerektirdiğinde kabul ettiğini, diğer yandan Covid 19 gerekçe gösterilerek davalının yaşadığı ortamın çocuğun gelişimini etkileyecek boyutta olup olmadığının araştırılmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir....

          Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı) Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılıgı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/211 esas, 2010/107 karar sayılı kararıyla kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, kişisel ilişkinin yeniden düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.04.2015(Çrş.)...

            Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır....

              Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından, çocukla kişisel ilişkinin daha sık ve yatılı olarak kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23.06.2022 (Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu