Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkek tarafından kişisel ilişki istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin ortak çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz taleplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı kendisine verilmeyen eş ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk arasında yarıyıl ve yaz tatillerinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile saatleri hükümde gösterilmediği gibi, "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmesine gidilmiş ve farklı şehirde yaşamaları halinde de davacı-karşı davalı babanın istediği zaman müşterek çocukla kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı vekili Av. ...'ın 24.03.2018 tarihli duruşma istemli dilekçesinin (e) imzalı olduğu belirtilmiş ise de; UYAP sistemine kayıtlı belgeler incelendiğinde sisteme kayıtlı belirtilen dilekçesinde "imza bulunmadığı" belirlenmiştir. Davacı-davalı vekilinin 24.03.2018 tarihli duruşma istemli dilekçesinin elektronik ortamda davacı-davalı vekili tarafından imzalanmış olup olmadığı belgelendirilip, dilekçenin sisteme kayıt ve imza tarihinin tespit edilerek bildirilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2018 (Prş.)...

        Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre tarafların ortak çocuğu 03.11.2015 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası miktarı azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun dört yaşına kadar ve dört yaşı sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda her zaman istenebilir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2022 tarihli ve 2022/1072 Esas, 2022/1676 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki boşanma davasının 29.09.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, müşterek çocuğun geçici velâyetinin anneye verilerek baba ile tedbiren kişisel ilişki tesis edildiği, mevcut tedbiren kişisel ilişkinin boşanma davasının kesinleşmesine kadar devam edeceği, boşanma ve ferilerinin kesinleşmiş olmakla hükümde belirlenmiş olan kişisel ilişkinin 20.01.2022 tarihinden itibaren uygulanacağı, İlk Derece Mahkemesinin dava tarihi olan 30.09.2020 tarihinde mevcut bir tedbiren kişisel ilişki düzenlemesi, karar tarihi olan 16.03.2022 tarihinden önce kesinleşmiş bir kişisel ilişki tesisi mevcut olduğu gerekçesi ile davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, davacının kişisel ilişki düzenlemesi talebinin reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla büyükbaba ve anneanne arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup her iki davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... tarafından açılmış ve aynı avukat tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukata tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılardan ... tarafından verilen vekaletname yoktur. Bu bakımdan davacılar vekilinden davacılardan ...'na ait vekaletnamesinin istenip dosyaya alınması, vekaletname sunulmadığı takdirde kararın ve temyiz dilekçesinin davacı ...'na tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2020 (Çrş.)...

              yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı annenin ortak çocuğu yatılı olarak değil günü birlik görmesine, ortak çocukla kişisel ilişki kurduğu günlerdi ortak çocuğu nereye götüreceğinin belli olmasına ve ortak çocukla baba arasında kurulacak iletişimin anne tarafından engellenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

                Dosya kapsamı ve alınan uzman görüşü raporları değerlendirildiğinde; hem küçüklerin üstün yararı hem de annenin velayet hakkı yönünden, baba ile küçükler arasındaki mevcut kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru ise de; yaz tatilinde baba ile küçükler arasında 15 gün kişisel ilişki kurulması yeterli görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                  Dosya kapsamı ve alınan uzman görüşü raporları değerlendirildiğinde; hem küçüklerin üstün yararı hem de annenin velayet hakkı yönünden, baba ile küçükler arasındaki mevcut kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru ise de; yaz tatilinde baba ile küçükler arasında 15 gün kişisel ilişki kurulması yeterli görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                    UYAP Entegrasyonu