WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, kişisel ilişkiye dosyadaki mevcut delillere ve oluşan duruma göre karar verilmesi gerekirken, değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenleme talep edilebileceğinden, kademeli kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin kişisel ilişkinin kademeli kurulmasına yönelik davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kabul edilen yönden İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı büyükbaba ile torunu 30.10.2003 doğum tarihli küçük...ile her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 10.00-18.00 arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de bu durum annenin çocukla ilgilenmesi ve velayet görevini yerine getirmesini engelleyecek nitelikte olması sebebiyle daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabul şekli bakımından; Davacı büyükbabanın kişisel ilişki kurulmasını, oğlunun askerden dönüşü ile sınırlı olarak istediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, küçüğün babaannesi tarafından açılmıştır. Küçüğün babası, davalı ile evliyken 30.10.2013 tarihinde ölmüştür. Küçük Irmak, 23.07.2012 doğumludur. Mahkemece; babaannenin torunu ile kişisel ilişki talebi reddedilmiş; gerekçe olarak "kişisel ilişki tesis edildiğinde, taraflar arasındaki var olan sorunların ve tartışmaların çocuğun psikolojik sosyal ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği" gösterilmiştir. Çocukların yalnız ana ve babaları ile değil, çocuklarla aile bağları bulunan diğer belirli kişilerle de kişisel ilişki ihtiyacı, çocukların ruhsal gelişimleri bakımından önemlidir....

        O halde, mahkemesince çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin her hafta sonu ve kademeli olmayacak şekilde düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulması da hatalı olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden müşterek çocuk ile baba arasında resen yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılmak suretiyle hükmün HMK 353/1- b,2'inci maddesi uyarınca düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Ortak çocuğun içinde bulunduğu sağlık durumu nazara alınarak müşterek çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekildeki kişisel ilişki tesisi doğru bulunmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2018(Salı)...

          Aile Mahkemesinin 2016/1094 Esas, 2016/1119 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velâyetin davacı babaya bırakıldığını, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kararı verildiğini, davalının çocukla kişisel ilişki kurmadığını, davacının başkası ile birlikteliği olduğunu, çocuğun onu annesi olarak bildiğini, davacının birlikte olduğu kadının da evlat edinme davası açtığını, davalının çocuğu terk edip gittiğini iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından birleştirme kararı yönünden; davalı tarafından ise kararla kurulan kişisel ilişki yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; birleştirme kararı ve ara karar ile kurulan kişisel ilişkiye ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin iş bu davada ara kararı ile çocukla kişisel ilişki kurulmuş bilahare dosyanın ... 5....

              Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olduğu gibi, yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişkide başlayış ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir....

                Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmini de önemlidir. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle davacı-karşı davalı babanın 26.01.2015 tarihinde açtığı ve Yargıtay denetiminden geçerek 18.04.2016 tarihinde kesinleşen kişisel ilişki davasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren yeni bir iddia iş bu dosyada davalı-karşı davacı anne tarafından ileri sürülmediği gibi çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgu da ispat edilememiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı annenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir (HMK m. 382). O halde mahkemece, dilekçelerin teatisinin yapılarak (HMK m. 139), ön inceleme (HMK m. 140) ve tahkikat (IHMK m. 143 vd.) aşamaları tamamlanarak, gösterdikleri takdirde tarafların delilleri de toplanarak hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem ve aşamalar tamamlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usııl ve yasaya aykırıdır....

                    UYAP Entegrasyonu