Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2023 NUMARASI : 2021/408 ESAS 2023/258 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, ortak çocuğun boşanmadan sonra dünyaya geldiğini, davalının müşterek çocukla kişisel ilişki kurmasına müsaade etmediğini belirterek ortak çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müşterek çocukla davacı baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını kabul ettiklerini, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ıslah dilekçesi sunarak davayı terditli hale dönüştürdüklerini, velâyetin değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini, dava ıslah edilmemiş gibi karar verildiğini, velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, velâyet değişikliği talebi kabul edilmeyip çocukla kişisel ilişki kurulması halinde de davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir. C....

    DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....

      Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer....

      Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; velayetine bırakılan çocukla davalı arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kararla müşterek çocuğun velayeti davacıya bırakılmış, davalı ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmiş, karar davacının sadece kişisel ilişki yönünden temyizi üzerine, Yargıtayca 25.02.2013 tarihinde kişisel ilişki yönünden "eksik araştırma" sebebiyle bozulmuştur. Taraf vekilleri, bozmadan sonra ki 12.09.2012 tarihli oturumda "bozmaya uyulmasını" istemişlerdir. Mahkemece, bozmaya uyulup uyulmaması hususunda bir karar verilmeksizin, bozmada açıklandığı yönde bir araştırma ve inceleme de yapılmaksızın, kişisel ilişki konusunda bozulan ilk hüküm gibi hüküm kurulmuştur. Bu haliyle karar direnme niteliğindedir....

          Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Kişisel ilişki tesisine yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin gelecek yılları da kapsayacak şekilde tarih de belirtmek suretiyle kişisel ilişki tesisi doğru olmadığı gibi dosya kapsamı, davacı babanın hali hazırda cezaevinde hükümlü olarak bulunması ve dosyada bulunan uzman bilirkişiler tarafından düzenlenmiş sosyal inceleme raporları da dikkate alındığında davacı baba ile küçük Asya arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde babanın cezaevinden izinli çıkacağı muhtemel tarihlerde ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ile küçük Ummuhan arasındaki mevcut kişisel ilişki süresini gösteren karar aslı ya da onaylı sureti dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu husus temyiz incelemesi için önem arz ettiğinden mevcut kişisel ilişki süresini gösterir, tarafların boşanmalarına ilişkin dosyanın ya da kesinleşmiş kararın onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.09.2013 (Salı)...

              Aile Mahkemesinin 2017/291 e. ve 2017/357 k. sayılı 25/04/2017 karar tarihli ilamı ile çocuklar ile şahsi ilişki kurulmasına yönelik icra takibine başlandığı, söz konusu ilamın 06/06/2017 tarihinde kesinleştiği, sonrasında davacı tarafından açılan çocukla kişisel ilişki kurulması davasında İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinin 2020/194 E. 2021/296 K. sayılı kararında İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesinin 2017/291 e. ve 2017/357 k. Sayılı kararıyla verilen çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik kararın kaldırılmasına karar verildiği ancak verilen bu kararın 28/04/2021 tarihinde istinaf edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923- 924)....

              İlk derece mahkemesince "talebe tedbire ilişkin ölçülülük ilkesi göz önüne alınarak çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" şartlarının oluşmaması nedeniyle talebin REDDİ" gerekçesi ile "1- T3 hakkında çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" talebinin REDDİNE" karar verilmiştir. Talep eden erkek vekili; talebin kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin ilam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin 52. Maddesinde 50 nci madde uyarınca aile mahkemesince verilen kararlara karşı, 46 ncı madde uyarınca itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, Mahkeme kararı istinafa tabi kararlardan değildir....

              UYAP Entegrasyonu