Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....

KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Davacı koca 24.02.2008 doğumlu ikiz çocukları Ceren ve Cemre ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasını istemiştir. Tedbiren de olsa kişisel ilişki düzenlenirken küçüklerin ve tarafların durumları değerlendirilmeli, kişisel ilişki babalık ve analık duygularının tatmini yanında küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkilememelidir....

    Erkeğin, karşı davada velayeti istinaf etmesi kapsamında karşı davada kurulan kişisel ilişkiyi de istinaf ettiği değerlendirilerek ilk derece mahkemesince karar tarihi itibariyle Covid-19 kapsamında pandemi ve sınırlamalar dikkate alınarak terditli olarak kişisel ilişki düzenlemesi yapılmış ise de, özellikle okulların açılmış olması, seyahat gibi bir kısım sınırlamaların kaldırılmış olması hususları da dikkate alındığında, terditli olarak şahsi ilişki düzenlemesine gerek olmadığı gibi, kurulan kişisel ilişkide gün belirtilmeden hafta belirtildiği, hafta sonu ve bayram tatili için düzenleme yapılmadığı dikkate alınarak çocukla babanın daha fazla vakit geçirebilme imkanı sağlanması, baba-çocuk ilişkisinin geliştirilmesi açısından küçüğün menfaatine olmakla erkeğin kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4....

    Davacı-davalı anne kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı taktirde azaltılmasını, iştirak nafakasının artırılmasını istemiş, davalı-davacı baba ise velayetin değiştirilerek kendisine verilmesini, olmadığı taktirde kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. Mahkemece kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilerek babanın taleplerinin reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

      Ana babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba içinde bir haktır. Bu kapsamda davacı birleşen davalı baba T1'ın kişisel ilişki tesisine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

      Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi çocuk için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayet düzenlemesi yapılmasına rağmen, çocukla velayet kendisine verilmeyen taraf arasında kişisel ilişki kurulması düzenlemesi eksik bırakılmışsa da; bu konuda ilgilinin ayrıca talep ve dava hakkının bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2011 (Çar.)...

        Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveyni arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

          Davacı babaanne tarafından torunun yaşının büyüdüğü ve Almanya'da ikamet etmesinden dolayı önceki kişisel ilişki kararının yeterli olmadığı iddia olunmuş, yukarıda tarih ve numarası belirtilen kişisel ilişkinin süresinin değiştirilmesi davası açılmış, mahkemece de davacının iddiaları kabul olunarak davacı ile küçük arasında kişisel ilişkinin sürelerinin artırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece babaanne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesine ilişkin karar küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Ayrıca, babanın yerine babaannenin ikame edilerek, babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesi; Türk Medeni Kanununun 325. maddesinin düzenlenme amacına da aykırıdır. Topladan tüm deliller ile yukarıda anlatılanlar dikkate alındığında kişisel ilişkinin değiştirilmesini haklı gösterebilecek bir delil bulunmamaktadır....

            SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kişisel ilişkiye yönelik 1. bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk ... ile baba arasında çocuğun yaşı ve ilerleyen dönemlerde çocuğun yaşı ile yeni gelişmelere bağlı olarak kişisel ilişki sürelerinin yeniden değiştirilmesi mümkün olduğundan, her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi saat 17.00'den Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat sabah 11.00’den 3. günü saat 11.00'e kadar, her yıl Ağustos ayının l. günü saat 10.00'dan 7 Ağustos akşamı saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...

              UYAP Entegrasyonu