Çocukla baba arasında henüz çocuk küçük olduğu için kurulan kişisel ilişki süresi, çocuğun içinde bulunduğu yaş itibariyle babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple mahkemece, çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmasında ve kurulan kişisel ilişki sürelerinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, mahkemenin bu yöndeki gerekçesi, mahkemece düzenletilen sosyal inceleme raporları, pedagog, psikolog ve adli destek görevlisi uzmanların görüşleri, çocuğun üstün yararı, babalık duygularının tatminine ve babanın kişisel ilişki hakkını yeterince kullanmadığı ya da kötüye kullanacağına ilişkin iddianın ispat edilememiş bulunmasına göre yatılı kişisel ilişki düzenlenmiş olması ve süreleri makul bulunmuş, davalı tarafın bu husustaki istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....
Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir. Dosya kapsamından koruyucu ve destekleyici tedbir istenen çocuğun, 6284 sayılı Kanun kapsamında anılan ... şiddet mağduru ... olduğu anlaşıldığından 6284 sayılı Kanunun 5. maddesinin üçüncü bendi gereğince uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... 8. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...
bulundurulduğunda, idrak çağında olan küçüğün babasıyla görüşmeye devam etmek istediğini, davalı baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da kısıtlanmasını gerektirir sebeplerin dosya kapsamında bulunmadığını, üstün yararı gereğini, çocuğun anneye ihtiyacı olduğu kadar baba ile de ilişki içerisinde olması gerektiğini, çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun da oluşamayacağını, davacının davasının reddine, kişisel ilişki kararının uygulanması ve tarafların ortak çocuğunun üstün yararı konusunda anne, baba ve ortak çocuk hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık; kesinleşmeden takibe konu edilen çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik ilamlı takibin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923- 924)....
Ancak davanın yazılı yargılama yerine basit yargılama usulüne göre yürütülmesi hatalı olmuştur. 2- Velayet ve Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken: onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Tarafların davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla büyükbaba ve anneanne arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup her iki davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... tarafından açılmış ve aynı avukat tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukata tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılardan ... tarafından verilen vekaletname yoktur. Bu bakımdan davacılar vekilinden davacılardan ...'na ait vekaletnamesinin istenip dosyaya alınması, vekaletname sunulmadığı takdirde kararın ve temyiz dilekçesinin davacı ...'na tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2020 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı babanın çocukla arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir davranışının ispatlanamadığı ve uzman raporlarında kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına uygun olacağı yönünde görüş bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....