Davacı-davalı baba 13.03.2012 tarihinde açtığı davada annenin çocukla kişisel ilişki kurmaması ve annenin yeniden evlenmesi nedeni ile çocuğun anne yanında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Annenin yeniden evlenmesi tek başına kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli sebep değildir. Davacı-davalı baba kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir maddi bir hadisenin varlığını kanıtlayamamış, çocuğun menfaatinin bunu gerekli kıldığına ilişkin bir olgu da ortaya konulamamıştır. Öyleyse davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebini içerir davasının reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma sonrası verilen kararda yeniden “davalı-davacı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir.” Bozmaya uyulmakla, mahkeme, bozma gereğince hüküm vermek zorundadır....
Aile Mahkemesinin 2014/961 esas sayılı dosyasında baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki eldeki davada kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha geniş nitelikte olup, baba ile ortak çocuk arasında babalık duygularını tatmin bakımından dosya kapsamına uygundur. ../.... Toplanan delillere göre, eldeki davada baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektiren bir husus kanıtlanamamıştır. Bu sebeple, davacı annenin ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Velayeti anneye verilen ortak çocuk Eyüp Ensar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup babalık duygularını tatmine elverişli değildir....
değiştirilmesi davasının kabulüne, çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesisine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir IV....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....
DAVA Davacı-davalı baba dava ve vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; boşanma ilâmıyla çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, o dönemde çocuğun yaşının küçük olması ve babanın da başka şehirde görevli olması nedeniyle kişisel ilişkinin sınırlı olduğunu ancak babanın çocukla aynı şehire taşındığını, çocuğun da büyüdüğünü, daha fazla kişisel ilişki talebinin anne tarafından reddedildiğini, çocukla kişisel ilişkinin hep icra yoluyla sağlandığını, çocuğun babasına ve onun eşine karşı kötü sözler söylemesi konusunda tembihlendiğini, annenin yanında kendine ait bir odasının olmadığını, annenin çocuğu intikam aracı olarak kullandığını ve çocuğa psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek; ortak çocuğun velâyetinin değiştirilerek babaya verilmesine, mümkün olmadığı takdirde her hafta sonu, yarıyıl tatili boyunca ve yazın bir ay olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
ı akrabalarına veya çalıştığı iş yerinde bıraktığını, davacının, çocuk ile görüştüğü zamanlarda küçüğün kişisel ihtiyaçlarını yerine getirmediğini, küçüğün yanında argo kelimeler kullanmaktan çekinmediğini, küçüğün gelişme çağında olduğu için hem ahlaki hem psikolojik yönden davacı babanın bu tavırlarından etkilendiğini, davacının her ne kadar çocuğa karşı uygunsuz davranışları da olsa davalının çocukla babanın kişisel ilişki kurmasına engel olmadığını, küçük ...'...
O halde aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi tarafından yapılacak iş; -tarafların kişisel ilişki konusunda beyanları alınmalı, -taraflar kişisel ilişki konusunda anlaşırlarsa anlaşma doğrultusunda boşanma kararı verilmeli, -kişisel ilişki tarafların ya da çocuğun “yararına değilse” gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını istemeli, değişiklik kabul edilirse anlaşma doğrultusunda boşanma kararı verilmeli, -taraflar kişisel ilişki konusunda “anlaşamazlarsa” dava dosyasında anlaşmalı boşanmanın (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluşmaması sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya (TMK. m. 166 f. I-II) yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
B-Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324)....
aylarının 2. günleri saat 10.30 ile 8. günleri sat 17.30 arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA” hükmedilmiş, hüküm davalı baba tarafından istinaf edilmiş, davalı babanın kişisel ilişki süresine yönelik istinaf talebi kabul edilerek “Kişisel ilişki düzenlemesi hükmüne "her ayın 3. hafta sonları Cumartesi günleri saat 10:30'dan Pazar günleri saat 17:30'a kadar kişisel ilişki kurulması" düzenlemesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLMESİNE” şeklinde karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin karar davalı baba tarafından temyiz edilmiştir....