Somut olayda mahkemece davacılara verilmiş bir koruyucu aile statüsü bulunmadığı, aksine koruyucu aile statüsünü verenin idare olan T6 Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü ve bunun iptalini yapan kurumun da aynı İl Müdürlüğü olduğu, yapılan işlemin tamamen idarî bir işlem olup, hakim kararının bulunmadığı, bu idari işlemin iptalinin davacılar tarafından talep edildiği, idarenin takdir hakkına giren ve buna dayanılarak verilen kararının iptaline ilişkin davaların İdare Mahkemesinde çözümleneceği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 09/12/2020 gün, 2020/709 Esas 2020/1558 karar sayılı ilâmı dikkate alınarak çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebin iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği" gerekçesiyle, idari yargının görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebin iş bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir....
Somut olayda, davalı baba, kişisel ilişki kurulması sırasında çocuğu süresinde teslim etmeyerek yükümlülüklerini yerine getirmekte ihmali davranışlar sergilemişse de bu davranışlarının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması çocuğun yüksek yararına uygun olmamıştır. Mahkemece, babanın ihmali davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin makul şekilde sınırlandırılması suretiyle yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, çocukla baba arasındaki bağın tamamen koparılması ve çocuğun babasına yabancılaşması sonucunu doğuracak şekilde kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk ... 09.09.2009 doğumlu olup baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 1999 yılında evlilik dışında dünyaya getirdiği çocuğunun, biyolojik babası tarafından mezarlığa bırakılması üzerine emniyet yetkilileri tarafından bulunup Elazığ Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edildiği, anılan Kurumca, çocuğunun evlatlık verildiği ileri sürülerek çocuk ile kişisel ilişki kurabilmek amacıyla, evlat edinen ailenin ve çocuğun kişisel ve adres bilgilerinin kendisine verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Elazığ Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü işleminin; yerleşik Yargıtay ictihatlarının evlat edinilen çocukla biyolojik annesinin kişisel ilişki kurmasında bir sakınca olmadığı yönünde olduğu, ancak, bu ilişkinin kurulabilmesi için Adli Yargıda açılacak bir davada husumetin doğru tespit edilebilmesi amacıyla evlat edinilen çocukla evlat edinen aile hakkında bilgi sahibi olunması gerektiği, bu nedenle ilgili bilgilerin kendisine verilmemesinin hukuka aykırı...
Dava; çocukla kurulan kişisel ilişki şartlarına uyulmaması nedeniyle gereğinin yapılması istemine ilişkindir....
ilişkinin kaldırılmasını dava etmiş, davalı karşı davacı baba ise iddiaların asılsız olduğunu, annenin bir yıldır çocukla kişisel ilişkiyi engellediğini belirterek, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş, mahkemece; babanın çocuğa küfür ettiği ve tokat attığı gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması ile her ayın 1. haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşam saat: 17:00 a , dini bayramların 2. günü saat: 09:00 dan akşam saat: 17.00' e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesince 12.07.2012 tarihinde boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığını, aynı kararla kendisi ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kararın temyiz edilmesi sebebiyle henüz kesinleşmediğini, davalının “karar kesinleşmedikçe” çocuğu göstermeyeceğini söyleyerek, çocukla kişisel ilişki kurmasına rıza göstermediğini ileri sürerek, çocukla dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece; “... 1. Aile Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşmesine kadar” çocukla davacı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı, annenin çocuğu göstermediğini belirterek, boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesini istediğine göre, istek kişisel ilişkinin tedbiren tesisi niteliğindedir....
yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı annenin ortak çocuğu yatılı olarak değil günü birlik görmesine, ortak çocukla kişisel ilişki kurduğu günlerdi ortak çocuğu nereye götüreceğinin belli olmasına ve ortak çocukla baba arasında kurulacak iletişimin anne tarafından engellenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....