Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyasının aynen iadesi ya da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarına yönelik istemin reddine, çeyiz eşyaları yönünden 4.950 TL'nin tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, dava dilekçesinde ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının aynen iadesini olmadığı taktirde şimdilik ziynetler yönünden 5.000 TL'nin çeyiz ve ev eşyaları bakımından ise 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, dava dilekçesinde harca esas değeri 6.000 TL olarak göstermiş ve dava açılırken bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. İlk derece mahkemesince ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının değerlerinin tespiti amacıyla bilirkişilerden rapor alınmış, ziynet bilirkişisi raporunda dava dilekçesinde talep edilen ziynetlerin dava tarihindeki değerinin 39.438,97 TL, olduğu belirtmiştir. Çeyiz ve ev eşyasına ilişkin 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan da dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin 9.775,5 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekilinin usulüne uygun tebligat yapılmayan davacı vekiline tebligat yaptırmayacaklarını ve incelemenin duruşmalı yapılmasını istememesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, duruşmasız inceleme yapılarak dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, davalının davacıya iftira ederek ve şiddet uygulayarak kişisel eşyalarını bile almasına izin vermeden müvekkilini evden kovduğunu, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, ziynet eşyaları ve altınların aynen iadesi olmadığı takdirde şimdilik 43.800 TL'nin tahsili ile çeyiz eşyalarının bedeli olan 25.150 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,ancak davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi ve teslimi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları için 100 TL çeyiz eşyaları için 100 TL bedel talep etmiştir.Davasını HMK 109. Maddesi uyarınca kısmi alacak davası yönünde ıslah ettiğini belirtmiştir....
Ancak, boşanma dosyasından tefrik edilen ziynet eşyaları ile kişisel ve çeyiz eşyalarına yönelik beyanlarının kapsamlı olarak alınmadığı görülmüştür.Hal böyle olunca, mahkemece; boşanma dosyasındaki tanıkların ziynet ile kişisel ve çeyiz eşyalarına ilişkin ayrıntılı beyanlarının yeniden alınması suretiyle, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, halen aralarında boşanma davasının bulunduğunu, ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki 11.07.2007 tarihli çeyiz senedine göre, ziynet eşyası olarak 10 adet altın bilezik, ev eşyası olarak 1 adet buzdolabı vs. ev eşyalarının müvekkiline bağışlandığını, bu çeyiz senedindeki ziynet ve ev eşyalarının davalının yanında kaldığını ileri sürerek, aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelleri olan 10.000 TL.'nin davalı eş ve kayınpederden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki çeyiz senedinde belirtilen 10 adet altın bileziğin evlilik birliği içerisinde iken 16.12.2008 tarihinde davacı tarafından bozdurularak davalı eş...'in... .../......
Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde: Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Görülmekte olan davada, davalılar senetteki imzayı inkar etmemişler; davacı ile davalılardan ...’ün ikinci birleşmelerinde dava konusu senedin tanzim edildiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının bu senede yazıldığını, talep edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıda olduğunu, bu eşyaların yanlarında kalmadığını iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır....
Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalıların, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "eşyaları teslim alanlar" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkar etmedikleri anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Doğanhisar Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulüne ve istenen ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise dava değeri olan 2.000. TL'nin tahsiline çeyiz eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....