Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece ziynet istemi reddedilirken çeyiz eşyası alacağı kabul edilmiş, hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin hüküm altına alınan eşya bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dilekçesinde kırk kalem çeyiz eşyasının davalı tarafta kaldığını iddia ederek bunların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 7250.-TL'nin tahsilini istemiştir....

    Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, dava dilekçesinde ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının aynen iadesini olmadığı taktirde şimdilik ziynetler yönünden 5.000 TL'nin çeyiz ve ev eşyaları bakımından ise 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, dava dilekçesinde harca esas değeri 6.000 TL olarak göstermiş ve dava açılırken bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. İlk derece mahkemesince ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının değerlerinin tespiti amacıyla bilirkişilerden rapor alınmış, ziynet bilirkişisi raporunda dava dilekçesinde talep edilen ziynetlerin dava tarihindeki değerinin 39.438,97 TL, olduğu belirtmiştir. Çeyiz ve ev eşyasına ilişkin 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan da dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin 9.775,5 TL olduğu anlaşılmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının çeyiz eşyası talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmıştır. Davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 27/06/2018 tarih, 2016/20158 Esas, 2018/7244 Karar)....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden; davacı -karşı davalı erkek tarafından ise terke dayalı davasının reddi, kadının birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının “Ziynet ve çeyiz alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davalı -karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

      Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının vekilinin davadan feragat konusunda özel yetkisi bulunmadığı gözetilmeden kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- DavaIı-davacı kadın vekilinin ziynet ve çeyiz alacağı davalarına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

        Somut olayda, davacı taraf taleplerini çeyiz senedine dayandırmış olup, davalıda bu belgeyi teslim alan sıfatıyla imzalayıp, geçimsizlik olursa bunların bedelini ödeyeceğini kabul ettiğini belirtmiştir. Davalının imzaya ilişkin itirazı söz konusu olmadığı gibi, çeyiz senedinin iptaline ilişkin mahkemece verilmiş bir iptal kararı da bulunmamaktadır. O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Davalı taraf çeyiz senedinde yazılı eşyaların hiçbir zaman alınmadığını, müşterek haneye getirilmediğini belirtmiş, davacıya düğünde 8 adet bilezik, 1 yüzük, 1 adet saat takıldığını, bunlarıda davacının giderken götürdüğünü beyan etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, ziynet alacağı yönünden davanın kabulüne, çeyiz eşyası alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/13 D....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından ziynet ve eşya alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı kadının temyizi üzerine Dairemizce 09.12.2013 tarihinde davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yönünde kısmen bozulmuştur. Davacı bozmadan sonra 15.10.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile çeyiz eşyası bedeline ilişkin talebini ıslah etmiş, ıslahla talebini arttırmıştır. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m.177/1) Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....

              ile 1 adet künye ve 4 adet çeyrek altına yönelik ziynet taleplerinin ve fazlaya ilişkin diğer taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının çeyiz yardım parası alacağı davasının reddine" karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Nafaka - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, nafakalar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve çeyiz eşyası davasının tefriki yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı ile çeyiz alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen...

                UYAP Entegrasyonu