WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, düğünde takilan ziynetlerin mevcutsa aynen, değilse bedelinin, çeyiz eşyalarının da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ziynet alacağı yönünden davanın reddine, çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 24.07.2008 tarihinde evlendiklerini, taraflar arasında çeyiz eşya senedi yapıldığını, müvekkilin evden dövülerek ve kovularak çikartıldığını, babası avluda müvekkili ağlarken bulup eve götürdüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları sakli kalmak üzere çeyiz senedinde yazılı eşyaların bedeli olan 15.000 TL nin tahsilini istemiştir....

    Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve çeyiz eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı -davalı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının reddine, çeyiz eşya alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, manevi tazminat ve nafakaların miktarı, ziynet eşyası alacağı davasının reddi, eşya alacağı davasının kısmen kabulü yönünden, davalı erkek tarafından ise, boşanma davası ve eşya alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına...

        dava dilekçesindeki niteliklerini açıkladığı ziynet, kişisel ve çeyiz eşyasının aynen iadesine, aynen iadeleri mümkün değilse bedelinin yasal faizi ile tahsiline, düğünde takılan balayı sonrası artan 6.000 TL para ve diplomasi içinde kalan 1.000 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya iadesi ve tazminat davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Ziynet ve Eşya Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.10.2017 gün ve 2016/24940 - 2017/1329 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Kadın tarafından açılan boşanma, ziynet ve eşya alacağı davası ile erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen ilk hükümle erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi tazminata, kadının ziynet ve eşya alacağının aynen olmadığı taktirde bedeline karar verilmiş, verilen bu karar davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.12.2015 tarihli ilamı ile ziynet ve çeyiz eşyalarının değerininin ayrı ayrı gösterilmemesi ve talep aşılarak fazladan iki adet künye ve bedeline hükmedilmesi ve varlığı ispatlanmayan...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşya bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili tarafından boşanma davasıyla birlikte açılan hükümle birlikte tefrik edilen dava dilekçesinde; müvekkilinin babasının evine ziyaret için gönderildiğini, davalının daha sonra geri dönme şeklinde söylemi üzerine kız kardeşinin evine sığındığını, çeyiz ve ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek, ziynet eşyaları nedeniyle 40.225,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dava; çeyiz senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarının bir depoda bulunduğu, ziynet eşyalarının bir kısmının evlilik birliği içerisinde ihtiyaç nedeniyle bozdurulduğunu, kalan ziynetleri de davacının giderken götürdüğünü iddia etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmış ve ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyaları ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek 23 kalem halinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi yada bedelinin tahsilini talep etmiştir....

                    Ortak çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) dikkate alındığında ilk derece mahkemesince aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinin ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacı-k.davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi cihetine gidilmiştir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

                    UYAP Entegrasyonu