Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967 sh.449; Prof.Sabri Şakİr Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973 sh.378; H.G.K.nım 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7,6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmeIidir (Prof,Saim Üstündağ, age, 1973 sh.397). Davacı, çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyasının aynen ya da belirlenecek bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı ise ziynetlerin davacı tarafından harcandığını iddia etmiştir. Mahkemece "davalının çeyiz senedi altındaki imzayı inkar etmediği ve davacıya çeyiz senedindeki ziynet eşyalarını iade ettiğine dair iddia ve ispatı da olmadığı" gerekçesiyle kadının ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadının çeyiz senedinde yer alan ziynetlerin kendisine düğünde takılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır....

    Aile Mahkemesi TARİHİ : 09/02/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile fer'ileri, ziynet ve çeyiz eyası alacağı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.02.2016 günü temyiz eden davacı-karşı davalı A.. K.. vekili Av. J. T. ile karşı taraf davalı-karşı davacı K.. K.. vekili Av. M.. E.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      Ancak; Sanığın, evini kiralayan katılana uzun süre ulaşamaması ve kira alacağının bulunması sebebiyle çilingir yardımıyla girdiği evinden bütün eşyalarını çıkararak fakirlere dağıttığı, 1 çeyiz sandığı ve giyim eşyası ile dolu 4 adet hurcun katılana teslim edildiği olayda; sanığın, bütün aşamalarda katılanın ev eşyalarını fakirlere dağıttığını ikrar etmesi, katılanın da aynı yöndeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde; oluşa ve dosya içeriğine göre sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olması karşısında sübut bulan suçlardan mahkumiyeti gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemesinin 2019/369 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, müvekkiline takılan ziynet eşyalarının tamamının davalı tarafından müvekkilinin rızası olmadan alındığını ve geri verileceği söylenmesine rağmen verilmediğini, müvekkili ile davalı evlenirken çeyiz senedi düzenlendiğini, 20/06/2010 tarihli çeyiz senedinde müvekkiline takılan takılar ve müvekkilinin götürdüğü çeyizin ayrıntılı şekilde yazıldığını, bu hazırlanan belgeye davalının, müvekkilinin babası Ali Boyu ve şahit olarak 4 kişinin daha imza attığını, müvekkiline düğününde; 4 adet adana burması bilezik, 3 adet 17,5 gram bilezik, 1 adet küpe, 1 adet saat, adet yüzük, 40 adet çeyrek altın, 150 Euro, 50 Dolar ve bir miktar Türk Lirası takıldığını, müvekkilinin çeyiz olarak götürdüğü çeyiz eşyalarının da aynen iadesini mümkün olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesini talep ettiklerini, bu eşyaların tamamını davalının uhdesinde kaldığını, boşanma davası incelendiğinde davalının müvekkili ve...

        dilekçesinde bildirdiği muhtelif ev ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak koşuluyla ev ve aracın edinilmesine katkısı, ev ve çeyiz eşyaları yönünden ise aynen iade veya bedeli olmak üzere şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen eşya ve ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının 1993 yılında evlendiklerini, taraflar arasında .... sayılı dosyasında boşanma davasının devam ettiğini, evlenme merasimi sırasında 27.03.1993 tarihli çeyiz senedi düzenlendiğini, çeyiz senedinde belirtilen ziynet ile çeyiz eşyalarının iade edilmediğini belirterek, çeyiz senedinde belirtilen 9 adet bilezik, 1 metre zincir, 1 adet gerdanlık, 2 adet küpe, 1 adet yüzük ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik bedeli olan 7.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            Bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ayrıca çeyiz ve kişisel eşya talebinde bulunmuş, mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı kadın kişisel ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı takdirde toplam bedeli 20.000 TL'nin tarafına verilmesini talep etmiştir. Talep edilen bu bedelin ne kadarının kişisel-çeyiz eşyası için istenildiği ve çeyiz, kişisel eşyalarının cins, nevi, miktarı açıklattırılmadan (HMK m. 31), bu taleplere yönelik diğer deliller de toplanılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, tazminat ve nafakanın miktarı yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (kadın)'ın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı (koca)'nın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece; aynen iadesine,...

                Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyedlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. ... Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Somut olayda; davacının ziynet ve çeyiz eşyası alacağının dayanağı olan çeyiz senedinin incelenmesinde her iki davalının eşyaları teslim aldıklarını belirterek, belgeyi imzalamış oldukları anlaşılmaktadır. Davalı ...'...

                  ın evlenmeleri sırasında dosya kapsamında yer alan 21.01.2013 tarihli çeyiz senedinin düzenlendiği, söz konusu senet içeriği incelendiğinde ,''Yukarıda tüm vasıfları yazılı çeyiz eşyası ... (...) ile ...'ın evlenmesi sırasında gelin Döndü tarafından getirilmiş ve altın takılar kendisine düğün hediyesi olarak takılmıştır. Çeyiz eşyalarının varlığını kabul ederiz, taraflar arasında herhangi bir ayrılık ve talep vukuunda işbu eşyaların ve altınlarının tamamını aynen iade etmeyi kabul ettiğimiz gibi talep tarihindeki bedellerini aynen ödemeyi kabul ve taahhüt ederiz.'' ifadelerinin yer aldığı, söz konusu senedin davalılar ve şahitler tarafından imzalandığı görülmektedir. Sözleşme içeriğine göre davalıların, ayrılık ve talep vukuu halinde senet metnindeki ziynet ve çeyiz eşyalarını aynen ya da bedellerini ödemek yönünde açık kabul ve taahhütleri bulunmakla, bu kabul ve taahhüt davalılar için bağlayıcıdır. Davalılar bu borcu yerine getirdiklerini ispatlayamamışlardır....

                    UYAP Entegrasyonu