WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından ziynet ve eşya alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı kadının temyizi üzerine Dairemizce 09.12.2013 tarihinde davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yönünde kısmen bozulmuştur. Davacı bozmadan sonra 15.10.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile çeyiz eşyası bedeline ilişkin talebini ıslah etmiş, ıslahla talebini arttırmıştır. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m.177/1) Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, çeyiz ve ziynet eşyası alacağının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.09.2022 (Pzt.)...

      Davacı kadının çeyiz, eşyası ve kişisel eşya alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde davacı kadının talep ettiği çeyiz eşyası ve kişisel eşya alacağı bedelleri üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için usulüne uygun olarak süre verilmesi, (Harçlar Kanunu m. 30-32) ve talepleri de açıklattırılarak bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, aksi halde; Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden maddi tazminat talebinin Türk Medeni Kanununu 174/1. madesi kapsamında görülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2. bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davalarına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2020 (Pzt.)...

          Somut olayda, davacı-davalı kadının dava dilekçesinde herhangi bir ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi bulunmadığı halde 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden davasını tamamen ıslah etmiş, mahkemece usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri davasını tamamen ıslah ederek dava dilekçesinde yer almayan yeni bir talep ekleyebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Biga Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, çeyiz, ziynet eşyası iadesi ... ve ... aralarındaki katılma alacağı, çeyiz ve ziynet eşyası iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.12.2012 gün ve 474/539 sayılı hükmün ...'...

              Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, davalı erkekte kaldığını ileri sürdüğü çeyiz ve giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; en son olayda davacı kadının evden kovulduğu, çeyiz ve giyim eşyalarını alamadan sadece üzerindeki kıyafetlerle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının çeyiz ve giyim eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

                Eldeki davada davacı taraf, çeyiz ve ev eşyalarına ilişkin iddiası bakımından tanık deliline dayanmıştır.Bu kapsamda, dinlenen davacı tanıkları (davacının babası ve halası) beyanlarında davacının evlenirken çok sayıda çeyiz ve ev eşyası getirdiğini ifade etmişlerdir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. O halde, tanıkların sözlerine değer vermek gerekir. Bunun yanında, yöresel örf ve adetlere göre de evlenen kadının hiçbir çeyiz eşyası olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır....

                  Davacı vekilinin davalı lehine çeyiz alacağı talebi yönünden vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; Yerel mahkemece davacı tarafından çeyiz eşyası alacağı hakkında usulüne uygun dava değeri belirtilerek somutlaştırılıp açılan bir dava bulunmadığı kabul edilmesine ve bu kabule göre çeyiz eşyası için açılmış bir dava bulunmamasına rağmen davalı lehine çeyiz eşyası talebi yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte yerel mahkeme karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2.maddesi ile hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hususu düzenlenmiş olmasına ve ziynet alacağı talebi yönünden 441,00 TL tutarındaki davacı talebi reddedilmesine rağmen, ziynet alacağına ilişkin olarak davalı lehine reddedilen tutarı aşar şekilde 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, davacının bu hususta açık istinafı bulunmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından boşanma davası ve ziynet eşyası davalarının reddi ile çeyiz eşyası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı erkeğin eşini evden kovduğu ve eşine bağımsız konut sağlamadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....

                    UYAP Entegrasyonu