Kabule göre de; Her ne kadar davacının çeyiz alacağına ilişkin davası husumetten ret edilmişse de, yine davalı tarafından 24.02.2016 tarihli celsede, davacıya ait davacı tarafından getirilen çeyiz eşyalarının müşterek hanede mevcut olduğunu bildirmesi karşılığında, tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalılar tarafından şiddet uygulanmak sureti ile müşterek haneden uzaklaştırıldığını, çeyiz eşya senedinde yazılı eşyaların hiçbirisinin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin kişisel eşyası niteliğinde olan ve çeyiz senedinde yazılı olmayan dava dilekçesinin 4.bendindeki eşyaların da davalılarda kaldığını belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....
Davalı,davacının evi terk etmesi nedeniyle davaya konu ettiği ziynetleri de beraberinde götürmesinin doğal olduğunu,ziynet eşyalarının davalıda bulunmadığını,çeyiz eşyalarının ise müşterek hanede olup bunların davacı tarafından alınabileceğini,çeyiz eşyalarına yönelik davalının herhangi bir talebinin bulunmadığını,yine çeyiz eşya bedellerini ödeme yükümlülüklerinin de bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir....
Tarafların çeyiz eşyası alacağına ilişkin, istinaf itirazının kabulü ile hükmün esası ve diğer istinaf itirazları incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; -Davacı-karşı davalı kadının çeyiz alacağı davasında, çeyiz eşyalarına ilişkin bedelin nakden tahsiline ilişkin talebi bulunmasına rağmen bu hususta olumlu-olumsuz karar verilmemesi, doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çeyiz eşya alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 15.6.2001 tarihinde evlendiklerini, evlenirken beraberinde getirdiği çeyiz senedinde yazılı eşyaları davalıya teslim ettiğini, anlaşamadıklarından ayrı yaşadıklarını, çeyiz eşyalarının davalı yedinde kaldığını ileri sürerek eşyaların aynen teslimine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 6.850.000.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
. 2-Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde ayrıca çeyiz eşyalarının da iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı erkeğin çeyiz senedinden kaynaklı kişisel eşyanın iadesine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Somut olayda, ilk derece mahkemesince, çeyiz senedinde yazılı eşyaların kadına iade edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince de yurtdışında yapılan sözleşmede ziynet ve diğer kişisel eşyalar yönünden hüküm bulunmadığı belirtilerek davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, yurtdışında yapılan sözleşmenin ‘10. Genel madde’ başlıklı kısmında yer alan düzenlemenin çeyiz senedinden kaynaklı talepler yönünden bir düzenleme ve/veya feragat olup olmadığı hususunda mahkemece bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.. O halde, mahkemece, yurtdışında yapılan sözleşmenin ‘10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece teslim edilmeyen çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne, ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ziynet alacağına yönelik temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı eşin ve yakınlarının Temmuz 2001'de ......
DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz eşyaları teslim edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ziynet alacağına yönelik temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının 2009 yılı aralık ayında kayınvalidesi tarafından darp edildiğini, bu nedenle babasını arayarak kendisini almasını istediğini, bu konu ile ilgili ......
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; düğünde takılan takıların iddia edilen miktarda olmadığını, kiralık kasada olduğu iddiasının doğru olmadığını, düğün sonrasında davacının da bilgisi dahilinde, müvekkilinin bir kısım takıları bozdurarak düğünden kalan borçları ödediğini, geriye kalan takıları davacının evden ayrılırken yanında götürdüğünü, çeyiz eşyalarının da iddia edilen miktarda olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; ziynet alacağı yönünden davanın kabulüne, çeyiz eşyaları ile ilgili talep atiye bırakıldığından talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....