Taraflar arasındaki çekişmenin doğduğu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltmenin iptali istemli dava, yasada öngörülen istisnalardan olmadığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46.HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali-istirdat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde HMK’nın 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
Kiralama işleminin temelinde yine dava dışı ... Belediye Başkanlığının yaptığı ihale bulunmaktadır. Her ne kadar davalı ... Belediyesi çekişme konusu büfe’nin bulunduğu yerin Büyükşehir Belediyesinin yetki alanında kaldığını ileri sürerek, büfe üzerinde idari işlemle çekişme çıkartmışsa da ... Belediye Başkanlığının açtığı dava üzerine Büyükşehir Belediye Başkanlığının 20.03.2003 tarih ve 730 sayılı işleminin iptaline karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, davalı ...’nin kamu gücüne dayanan bir eyleminin olmadığı, İdare Mahkemesi kararı ile sabittir. O halde taraflar arasındaki çekişmenin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekirken, bazı gerekçelerle istemin yargı yolu nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/555 Esas sayılı 08/09/2020 tarihli ara kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket ile davalı kurum arasında özel sağlık sunucularından sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı kurum sigortalılarına sağlık hizmeti verildiğini, ancak davalı kurum tarafından 01/04/2020- 30/04/2020 dönemine ilişkin olarak davacı şirketin hak edişlerinden 18.558,65 TL kesinti yapıldığını, davalı kurum tarafından yapılan işlemin taraflar arasındaki sözleşme, SUT ve mevzuata aykırı olduğunu beyanla, çekişmenin giderilmesini, kurum işleminin iptalini, borçlu olmadığının tespitini ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/552 Esas sayılı tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket ile davalı kurum arasında özel sağlık sunucularından sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı kurum sigortalılarına sağlık hizmeti verildiğini, ancak davalı kurum tarafından 01/03/2020- 31/03/2020 dönemine ilişkin olarak davacı şirketin hak edişlerinden 24.608,94 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlem yapıldığını, davalı kurum tarafından yapılan işlemin taraflar arasındaki sözleşme, SUT ve mevzuata aykırı olduğunu beyanla, çekişmenin giderilmesini, kurum işleminin iptalini, borçlu olmadığının tespitini ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemesi Davacı, murisi, resen tescilin yapıldığı tarihinden vefat tarihine kadar tarım ... sigortalısı olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; davacının murisinin Tarım ... sigortalılığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile murisin ilk tescil tarihinden ölüm tarihine kadar sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; Kurum işleminin iptali ile murisin tutuklu bulunduğu 07.11.2003 – 10.05.2004 tarihleri arasındaki süre hariç tutularak 01.04.2001 – 05.06.2005 tarihleri arasında Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Mahkemesi Davacı, murisi, resen tescilin yapıldığı tarihinden vefat tarihine kadar tarım ... sigortalısı olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; davacının murisinin Tarım ... sigortalılığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile murisin ilk tescil tarihinden ölüm tarihine kadar sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; Kurum işleminin iptali ile murisin tutuklu bulunduğu 07.11.2003 – 10.05.2004 tarihleri arasındaki süre hariç tutularak 01.04.2001 – 05.06.2005 tarihleri arasında Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Heyeti kararının iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı kurum ile davalı arasında gerçekleştirilen abonelik sözleşmesi nedeniyle; davacı kurum tarafından alınan ve faturaya yansıtılan, kayıp-kaçak bedeli, ..... okuma bedelinin davalıdan alınıp alınmayacağı konusunda bir muarazanın oluştuğu, bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesi talep edilmektedir. ... Genel Kurulunun 2004/...-417 Esas- 2004/442 sayılı kararında da açıklandığı üzere; bir sözleşme ilişkisi sırasında taraflardan birince yaratılmış bir muarazanın önlenmesi istemiyle açılan davalar, usul hukuku anlamında, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir....
Mahkemece davacının 3201 sayılı Yasaya göre yaptığı borçlanmanın geçerli olduğu ve davacının 2147 sayılı Yasa uyarınca 1.3.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine ,karşı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının yaşlılık aylıklarından dolayı 2.294.97 TL asıl alacak ve 1.656.52 TL faiz olmak üzere toplam 3.951.49 TL borcu bulunduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur.Ancak davalı –karşı davacı Kurum tarafından açılan istirdat davası nisbi avukatlık ücretine tabi olup reddedilen 67.671.26 TL üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı yararına 6.813.70 TL avukatlık ücreti taktir edilmesi gerekirken ,1.725.00 TL avukatlık ücreti taktiri usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HUMK’NUN 438/7maddesi gereği düzeltilerek onanmalıdır....
Kurum işleminin iptali ve yaşlılık/ölüm aylığı bağlanmasının hüküm altına alınmasına yönelik davalar yönünden, bu tür davaların tarafları ve niteliğinden hareket edilerek, 1086 sayılı Kanunun 418’inci veya 6100 sayılı Kanunun 327’nci maddesinde açıklanan özel sebep ve koşullar var olmadığı sürece yargılama giderlerinin haklılık paylarına göre taraflar arasında paylaştırılması zorunludur. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2006 gün ve 2006/1-163 Esas, 2006/76 Karar, 28.05.2008 gün ve 2008/10-370 Esas ve 2008/410 Karar numaralı ilamlarında da aynı yaklaşım ve görüş benimsenmiştir. Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekili ve ...'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....