Sanığın üzerine atılı fiilin kısaca "...kişinin rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak ve yaptırmak, bu amaçla gerçeğe aykırı belge düzenlemek, usule uygun düzenlenen bir evrakta değişiklik yapmak veya kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından abonelik tesisi için gerekli olan belgeyi mutlaka kendi el yazısı ile düzenlemesi şartı aranmadığı aşikardır. Suça konu fiil, failin bir abonelik sözleşmesini kişinin rızası dışında yapması-yaptırması veya yine kişinin bilgisi dışında gerçeğe aykırı düzenlenen bir evrakı abonelik işlemi için kullanmasıdır. Suçun kanuni tanımında da bu fiillerin birlikte yapılması değil, seçimlik hareket olarak herhangi birinin yapılması dahi suça konu hareket olarak belirlenmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2014 NUMARASI : 2014/1159-2014/926 Taraflar arasında görülen elektrik abonelik tesisi, muarazanın giderilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya üzerinde yapılan ön incelemede; davalı vekilince verilen temyiz dilekçesinde incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edildiği, mahkemece temyiz eden davalı vekili taraftan 90 TL gider avansı alındığı yazılı ise de, dosya içerisinden Yargıtay duruşma davetiyelerinin tebliği için posta pullarının çıkmadığı tutanakla saptanmıştır....
Davacı, yan, eldeki davada aboneliğin tesis edilmesini istemiş olup, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azda vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Ek 11.maddesi uyarınca araştırma yapılması gerekmektedir. Öyle olunca, Mahkemece geçici ek madde 11. hükümlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/108 Esas sayılı dosyası üzerinden tarafların babası İmam ... ile davacı ... arasında çekişmenin giderilmesi ve mülkiyetin tespiti davasının devam edip 7. Hukuk Dairesinin temyiz incelemesinden geçip kesinleştiğini, binanın fiilen tarafların babasına ait olduğunu, babasının izni ile taşınmazı kullandığını, ayrıca davacı aleyhine babası ile birlikte 2011/742 Esas sayılı dosyada tespit ve çekişmenin giderilmesi davası açtığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu maliki olan...Belediyesinin davaya dahil edilmediği, bekletici mesele yapılan 2009/125 Esas sayılı dosya kapsamına göre "gecekondu"nun tarafların babası İmam ...'...
Davalı; mülkiyet sahibi, abone ve fiili kullanıcının elektrik borçlarından müteselsilen sorumlu bulunduğunu, davacının abonelik talebinin usûl ve yasaya uygun olmadığını, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının serbest irade ile başka elektrik şirketleri ile de abonelik sözleşmesi yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; abonelik tesisi talep edilen yerin dava açıldıktan sonra 26/11/2020 tarihinde dava dışı ...'e devredildiği, davacının kendi adına yahut dava dışı yeni malik adına abonelik tesisi isteyebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki aboneliğin tesisi-muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadğına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davaya konu işyerini kafeterya olarak kullanmak üzere kiraladığını, davalı ... idaresinin eski abonenin elektrik borcu bulunduğu gerekçesiyle kendisini abone yapmadığını ileri sürerek aboneliğin tesisini ve bu husustaki çekişmenin giderilmesini istemiştir. Davalı, davacının abone yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın bahsi geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, bahsi geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar karşısında, sanığın sözleşmenin düzenlendiği bayii olan ......
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
-3- Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 07.08.2006 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliklerinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğu iddiası da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, ...Tarifler Yönetmeliğinin yukarıda anılan hükümleri de göz önüne alınarak, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir...