Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, dava mirasçılar arasında görülmekte olup, davacılar tüm mirasçılar adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olsalar bile, mirasçılar arasında pay devrinin mümkün olması ve diğer mirasçılara karşı her zaman tapu iptali ve tescil isteminde bulunabilecek olması nedeniyle, talebin davacı payı ile sınırlı olarak değerlendirilip, yalnızca davacının miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekir. Mirasçılar arasında görülen eldeki davada, muris ...’un davacı dışındaki diğer mirasçıları tarafından harcı yatırılmak suretiyle yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava veya yapılmış herhangi müdahale talebi de bulunmamaktadır....

    Çekişmeli 219 ada 67 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı-davalı Hazine'nin davalı ... aleyhine açtığı tescil davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ..., 205 ada 69, 219 ada 67 ve 223 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davacı Hazine ise 219 ada 67 parsel sayılı taşınmaz yönünden zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek dava açmışlardır. Davalar birleştirilerek yapılan yargılama sırasında ... da davaya katılmıştır....

      aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görevsizlikle Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilen tescil davası, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Çekişmeli taşınmazın aynı ada 310 parsel sayılı mera taşınmazı ile çevrili olması nedeniyle, çekişmeli taşınmazın niteliği yönünden yöntemince mera araştırması yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 185 ada 274 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 25.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Hal böyle olunca; bu taşınmazlar yönünden 3. kişiye karşı miras payına yönelik açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmaması nedeniyle reddine, tazminata yönelik davanın da tapu iptali ve tescil davasının sonucuna bağlı olması, tapu iptali ve tescil davasının ret gerekçesine göre de mülkiyet uyuşmazlığının esastan çözümlenememesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle esasa ilişkin karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalılar ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3- Dava konusu 101 ada 115, 121 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak, miras payı oranında tapu iptali ve adına tescili, 2008 ila 2012 yılları için ecrimisil ve tapu iptali ve tescil istemi reddedildiği takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır....

            Ancak; dava gerçek kişi tarafından Medeni Yasanın 713 maddesi hükmüne göre açılmış bulunan kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil davası iken yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre genel arazi kadastrosu ile birlikte orman kadastrosuna başlanmış olması nedeniyle hem orman kadastrosu, hem de arazi kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Davanın kadastro mahkemesine aktarılması üzerine mahkemece dava yalnızca orman kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirilip davanın reddi ile yetinilmiştir. Oysa, genel arazi kadastrosunun da yapılmış olması nedeniyle hakimin sicil oluşturma zorunluluğu da vardır. Dosyaya getirtilen tespit tutanağından çekişmeli yerin 105 ada 482 parsel altında 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespit edilip kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Temyize konu davanın varlığı nedeniyle tutanağın kesinleştirilmiş olmasının hukuken bir değeri yoktur....

              Ancak; dava gerçek kişi tarafından Medeni Yasanın 713 maddesi hükmüne göre açılmış bulunan kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil davası iken yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre genel arazi kadastrosu ile birlikte orman kadastrosuna başlanmış olması nedeniyle hem orman kadastrosu, hem de arazi kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Davanın kadastro mahkemesine aktarılması üzerine mahkemece dava yalnızca orman kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirilip davanın reddi ile yetinilmiştir. Oysa genel arazi kadastrosunun da yapılmış olması nedeniyle hakimin sicil oluşturma zorunluluğu da vardır. Dosyaya getirtilen tespit tutanağından çekişmeli yerin 105 ada 109 parsel altında 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespit edilip kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Temyize konu davanın varlığı nedeniyle tutanağın kesinleştirilmiş olmasının hukuken bir değeri yoktur....

                Ancak; çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağı, kadastrodan önce dava konusu olması nedeniyle yüzölçüm ve malik hanesi açık bırakılmak suretiyle Kadastro Mahkemesine devredilmiş olup, mahkemece hüküm kısmında taşınmazın keşfen belirlenen yüzölçümünün belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca, eldeki dava TMK 713. maddesine göre açılan tescil davası iken yörede kadastro çalışmalarının başlaması ve çekişmeli taşınmaza tutanak düzenlenmesi nedeniyle kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüş, yargılama sırasında ... davaya asli müdahil olarak katılmıştır. Yargılama sonunda davacı kişilerin davasının reddine karar verilmiş olmasına rağmen kendisini vekille temsil ettiren davalılar Hazine ve Orman Yönetimi lehine red sebebi ortak olduğundan tek vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru görülmemiştir....

                  , her ne kadar, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kaydı 8100 m2 çekişmeli taşınmazın yüzölçümü 7766 m2 ise de, tevzi krokinin yerine uygulanabilir olması ve krokisinin taşınmazın bir bölümünü kapsamına almaması karşısında tevzi krokisi sınırlarına itibar edilmesi gerektiğinden, tevzi krokisi kapsamı dışında kalan miktarın belirlenip, bu bölüme yönelik davanın kabul edilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    in taraf olmaması nedeniyle davalılar açısından kesin hüküm teşkil etmesi ya da bağlayıcı olması düşünülemez. Öte yandan, mahkemece davacı tarafın verilen kesin süreye rağmen keşif avansını yatırmadığı gerekçesiyle bir kısım tanıklar duruşmada dinlenmiş, davalı tarafın dayandığı satış senetlerin çekişmeli taşınmazlara aidiyeti ve zilyetliğin kimde olduğu keşfen belirlenmeden karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarının takdiri, ihtilafın gayrimenkule ilişkin olması karşısında dosyada keşif yapılmasını zaruri kılmaktadır. Somut olayda; 23.12.2013 tarihli keşif ara kararı, ihtilafın çözümü açısından gerekmemesine rağmen keşfe ormancı ve ziraatçı bilirkişi alınmasına karar verilmiş olması nedeniyle usulsüzdür....

                      UYAP Entegrasyonu