Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, komşu 8 parsel sayılı taşınmaza, davalıların imara ve komşuluk hukukuna aykırı merdiven inşaatı yaptıklarını, bu inşaatın yapılması sırasında 9 parsel sayılı taşınmazına elatılarak, mahsule zarar verdiklerini, yapılan inşaatın, taşınmazının değerini de düşürdüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında, ekili mahsule verilen zararın dava açıldıktan sonra tahsil edildiğini bildirmiştir. Davalılar, yaptıkları merdiven inşaatının kendi taşınmazları içinde kaldığını, davacının taşınmazına elatmalarının olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, zarar tazminatı yönünden davanın konusuz kalması sebebi ile bu konuda karar verilmesine yerolmadığına, diğer talepler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Görele 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/609 esas, 2021/728 karar sayılı dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi-yıkım (komşuluk hukukundan kaynaklı) talebinin reddine karşı, davacılar vekili ile davalı T5 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi-yıkım (komşuluk hukukundan kaynaklı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....

    Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişme konusu 90 parselde davacının paydaş olduğu, komşu 91 parsel lehine 90 parselde geçit hakkı tanındığı, 91 (tevhitle 136) parsel maliki Sevdin dışındaki davalıların ise 91 parselle kayden bir ilgilerinin olmadığı, sözü edilen davalıların geçerli bir neden olmaksızın 90 parsel üzerinden gelip geçmek suretiyle kendilerine geçit hakkı tanınmadan çekişme konusu taşınmaza elattıkları anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 747 (eski 671) maddesi ite düzenlenen zorunlu geçit hakkı, komşuluk ilişkisinden doğan bir katlanma borcudur. Yüklü taşınmaz maliki bakımından mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Geçit hakkının yüklü taşınmaza ve onun kaydına yönelik olarak kurulacağı kuşkusuzdur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. TMK'nun 683. maddesindeki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

        Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Örneğin, davalı kendi taşınmazında kar ve yağmur sularının doğal mecrasını değiştirmiş, bu hal yağacak bir yağmurla davacıya zarar verecekse, davacının davası kabul edilmelidir....

          Dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve zararın tazmini istemine ilişkin olduğundan, yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi ve fen bilirkişi raporu ve krokisinin kararın eki sayılmasına karar verilmemesi doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, ve birleşen davalar, temliken tescil isteğine, birleşen 2004/104 Esas sayılı dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece temliken tescil istekli davaların reddine, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm temliken tescil istekli davalar bakımından temyiz edilmiştir.Davanın belirtilen niteliği ve temyiz edenin sıfatına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 05.02.2020 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olduğuna, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin hüküm taraflarca temyiz konusu yapılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunduğu anlaşılmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu