Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 381,382 ve 484 parsel sayılı taşınmazları yararına davalıya ait 352 numaralı taşınmaz üzerinden elektrik hattı geçirilmesi için mecra irtifakı kurulmasını talep etmiş, davalı açtığı karşı davada 352 parsel sayılı taşınmazına elatmanın önlenmesini ve taşınmaz üzerindeki direklerin kal'ini istemiştir. Mahkemece mecra irtifakı kurulması isteminin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalı (k.davacı) temyiz etmiştir. Bilindiği gibi mecra irtifakı, Türk Medeni Kanunun 744. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca ‘Her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde,kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür...’...

    Davacı-karşı davalı vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.” Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

    Gerçekten, Tük Medeni Kanunun 744.maddesi uyarınca taşınmaz maliki zararın önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik, hat ve kablolarının başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür. Somut olayda, davacı kuzeydeki mevcut beton kanalından taşınmazında bulunan alabalık üretim havuzlarının su ihtiyacını karşılamak üzere davalıya ait taşınmazın üstünden su yolu irtifakı kurulmasını istemiştir. Bu tür davalar da, özünü Komşuluk Hukukundan alır. O yüzden Hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesini sadece davacı açısından düşünmemek davalı savunması doğrultusunda da değerlendirmek gerekir. Şayet, savunulduğu gibi davacının istediği mecra irtifakı davalının parselini mülkiyet hakkını kullanamaz hale getirecekse davanın dinlenme olanağı yoktur....

      Yine sayın bilirkişi raporunda kaynağın çıktığı arazi malikinin su ihtiyaçlarını (hayvanların su ihtiyacı dahil) hesaplamış ve bu ihtiyacın toplam günlük 1150 It olduğu sonucuna vardığını, bu rapora göre kaynaktan günlük 17.280,00 it su çıkmaktadır. Kaynağın çıktığı arazi malikinin su ihtiyacı ise günlük 1.150,00 İt olup günlük 16,130,00 It su fazlası olduğnu, yine aynı bilirkişi raporunun son kısmında dava konusu suyun “çıktığı arazinin sınırlarını aşarak akarsu oluşturacak bir debiye sahip olmadığı” gerekçesi ile özel su olduğu ve 161 ada 8 parsel malikinin kullanımında ve dilediği gibi tasarruf edebileceği sulardan olduğu kanaatini bildirdiğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

      Gerçekten, Tük Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca taşınmazın maliki zararın önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür. Somut olayda; davacı, taşınmazının kuzeyindeki mevcut beton kanaldan, taşınmazında bulunan alabalık üretim havuzlarının su ihtiyacını karşılamak üzere davalıya ait taşınmazın üstünden su yolu irtifakı kurulmasını istemiştir. Bu tür davalar da, özünü komşuluk hukukundan alır. O yüzden hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesini sadece davacı açısından düşünmemek, davalı savunması doğrultusunda da değerlendirmek gerekir. Şayet, savunulduğu gibi davacının istediği mecra irtifakı davalının mülkiyet hakkını kullanamaz hale getirecekse davanın dinlenme olanağı yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2012 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve su irtifakı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya müdahalenin önlenmesi ve kaynak irtifakı kurulması istemine ilişkindir....

          Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.” Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.6.2004 gününde verilen dilekçe ile su yoluna elatmanın önlenmesi ve tapu kaydında şerh verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.1.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 744.maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması ve su mecrasına elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmış, mahkemece dava kabul edilmiş hükmü davalı temyiz etmiştir..Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/391 esasında kayıtlı dava dosyasından taraflar arasındaki suya ilişkin çekişmenin 11 gün süre ile davalının bir gün süre ile de davacının kullanmasına karar verilerek giderildiği, hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              Karşı davadaki istemin dayanağı ise, Türk Medeni Kanununun 744. maddesidir.Anılan madde uyarınca “Her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.” Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar da, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alır ve mecra irtifakının bağlanacağı su, elektirik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir. Somut olaya gelince; karşı davanın amacı, karşı davalıların maliki olduğu 77 ve 89 parsellere bilirkişi krokisinde Alçuk TM. E.N.Hattından taşınmazlarına enerji naklini sağlamaktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mecra irtifakı kurulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.01.2016 gün ve 2015/13905 Esas, 2016/734 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mecra irtifakı kurulması istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu