Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacı başvurusundaki esas unsurun "... " ibaresi olduğu, davacı başvurusunun önünde "LA" takısı mevcut ise de, "LA" takısının bir çok ülkede kelimenin önüne geçtiğinde o kelimeyi tamamlayan ibarelerden olması ve bu kullanımın ortalama tüketici tarafından bilinebilir olması nedeniyle önünde bulunduğu "... " sözcüğüne yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, davacı başvurusunun tescili halinde "... " markası ile karşılaşacak orta düzeydeki tüketicinin daha önceden davalıya ait "... ", "... " gibi markaları tanıyor olması halinde farklı bir marka ile karşı karşıya olduğunu anlasa bile bu markaların bir serisi gibi algılayabileceği ya da markalar arasında idari/işletmesel bağlantı kurabileceği, bu durumda 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesindeki koşulların oluştuğu, bu nedenle YİDK kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur....
Davacı kadın 10 adet bileziğinin satılarak kendisine otomobil alındığını, bu otomobilin de satılıp daha sonra ... adına otomobil alındığını; üç adet bileziğin ise bozdurulup kocanın hastalığına harcandığını ileri sürmüştür. ... ise beyanında 13 adet bileziğin düğün takısı olmadığını, kendi tasarrufları ile biriktirdiğini ve daha sonra bunları satılıp kendisine otomobil aldığını ileri sürmüştür. Davalı kocanın ikrarı gerekçeli inkar (vasıflı ikrar) niteliğindedir. Vasıflı ikrar bölünemez. Bu nedenle kocanın ikrarı gerekçe gösterilip ziynet eşyası alacağının kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan üç adet bileziğin bozdurulup kocanın rahatsızlığının tedavisi için harcandığı sabit olmuşsa da; kadının bu miktardaki harcaması ahlaki bir görevin ifası olarak geri istenemez. Davacının 10 adet bileziğin kocanın otomobiline değer artış payı olarak katıldığını iddia etmesine göre, mahkemece bu ziynetlerin bedeline yönelik bir inceleme yapılması gerekmemektedir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı başvurusundaki esas unsurun "MİSURA" ibaresi olduğu, davacı başvurusunun önünde "..." takısı mevcut ise de, "..." takısının bir çok ülkede kelimenin önüne geçtiğinde o kelimeyi tamamlayan ibarelerden olması ve bu kullanımın ortalama tüketici tarafından bilinebilir olması nedeniyle önünde bulunduğu "MİSURA" sözcüğüne yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, davacı başvurusunun tescili halinde "..." markası ile karşılaşacak orta düzeydeki tüketicinin daha önceden davalıya ait "...", "..." gibi markaları tanıyor olması halinde farklı bir marka ile karşı karşıya olduğunu anlasa bile bu markaların bir serisi gibi algılayabileceği ya da markalar arasında idari/işletmesel bağlantı kurabileceği, bu durumda 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesindeki koşulların oluştuğu, bu nedenle YİDK kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
"; davacı tanığı ... beyanında;".. davacıyı baba evine geldikten on beş- yirmi gün sonra gördüğünü, gördüğünde takısı olmadığını, evlendikten 25-30 gün sonra ... el öpmeye geldiklerinde kendisinin evine kango ya da doblo arabayla geldiklerini, ziynetlerle araba alındığını, bir kısım ziynet eşyasının kaldığını davacı ve davalının söylediğini, ancak kaç tane olduğunu neyin kaldığını söylemediklerini.." davacı tanığı...Kaplan beyanında;"... tarafların düğünden sonra ertesi gün ...'e gittiklerini, davacının altınlarının satıldığını, davacının kendisine bir araba aldığını, Kango ya da Doblo araba alındığını davacının anne ve babasının da söylediğini, davacının ... geldiğini haber aldıktan birkaç dakika sonra evlerine gittiğinde davacının, kolunda bir ince zincir, bir yüzük bir de küpeleri olduğunu, ziynetlerinin olmadığını, zaten daha önceden araba alındığını öte beri için harcandığını bildiğini..." beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davası ile tapu iptali ve tescil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Bedel tahsili davasının reddine, karşı dava olan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili, karşı dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece bedel tahsili davasının reddine, karşı dava olan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
ye geleceğini söylediği, aynı gün Kayseri de buluştukları, önceden konuştukları gibi düğün hazırlıkları başladıkları, nikah takısı için kuyumcudan 2.500.00 TL tutarında altın takı alıp sanığa taktığı, yaklaşık bir hafta kadar şikayetçinin evinde kaldıkları, daha sonra şikayetçinin ikametinde bulunan eşyalarını taşımak için birlikte ... iline geldikleri, sanık ...’nın daha önce tanıdığını söylediği bir kamyon sürücüsünü aradığı, kısa bir süre sonra kamyoncu olarak tanıttığı sanık ... ile çarşı merkezinde buluştukları, birlikte yemek yedikleri, bu sırada nakliye konusunda sanık ... ile anlaştıkları, şikayetçinin nakliye karşılığı 1.150.00 TL’yi sanık ...’e verdiği, yemek yerken sanık ...’nın oturmuş olduğu evin kirasını vermek için şikayetçiden 300.00 TL aldığı ve yatırmaya gittiği söyleyerek ayrıldığı, bir süre sonra sanık ...’in aracı getireceğini söyleyerek çıktığı, ancak ikisinin de geri dönmediği, telefonlarına ulaşılamadığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
- K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı idarevekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tesbit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....