HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/470 KARAR NO : 2023/800 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BODRUM AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2019 NUMARASI : 2017/225 ESAS - 2019/1022 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet/döviz takısı iade-olmazsa bedel tahsili KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...tarafların Almanya'da yaşadıklarını,davalının kusurlu hareketleri,darp,hakaret fiilleri ve en nihayetinde Türkiye'ye yollaması sonucu düğünde takılan ziynetlerin davalının uhdesinde kaldığını,boşanma davasının Bodrum Ale Mah.nin 2015/161 Esas sayısı ile devam ettiğini,belirttikleri ziynetlerin ve dövizin aynen...
Davacı, davalıya banka havalesi yoluyla ödünç verdiğini ileri sürerek, alacağının tahsili için takip başlatmış, davalı ise borç verme iddiasının gerçek dışı olduğunu, gönderilen paranın 1.000,00 TL’sinin düğün takısı olarak, 2.500,00 TL’sinin ise davacının eşi, kendisinin de ablası olan ...’a verilmek üzere gönderildiğini, bu nedenle 2.500,00 TL’yi de ablasına verdiğini savunarak gerekçeli inkarda bulunmuştur. Somut olayda, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre, karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki havale ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Bu durumda ödünç ilişkisini ispat etme yükümlülüğü, onu iddia eden davacıya aittir. Davada dayanılan 12.11.2009 tarihli işlemi gösterir hesap özeti incelendiğinde; gönderilen paranın ne için gönderildiğine dair bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır....
, değeri 2000 TL olan pırlanta broş, değeri 2663,85 Tl olan 35 gr nişan takısı (kolye, bileklik, küpe, yüzük) (ayar ?) ile değeri 1458,30 TL olan 14 ayar takı setinin (kolye, bileklik, küpe, yüzük) (gram ?) davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde bunların bedeli karşılığı olan 15027,01 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesine, hüküm altına alınan alacağa dava tarihi olan 13/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine " hükmedilmiş ise de hükmedilen bu alacak kalemlerinden " değeri 1141,65 TL olan 15 gr bilekliğin, değeri 1065,54 TL olan 14 gr bilekliğin, değeri 304,44 TL olan 4 gr yüzüğün ve değeri 2663,85 TL olan 35 gr nişan takısının (kolye, bileklik, küpe, yüzük) ayarlarının, değeri 1458,30 TL olan 14 ayar takı setinin (kolye, bileklik, küpe, yüzük) ise gramının hükümde belirtilmemiş olması doğru değildir....
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında 07/04/2016 tarihinde imzalanan sözleşme gereği davacının Almanya distrübütörü olduğu, anlaşma sonrasında davalı şirkete 10.000 Euro ve 10.000 USD ödendiği, sonraki 45 günlük süre içerisinde 5 bin adet ten takısı gönderilmesi gerekirken yalnızca 2800 adet ten takısı gönderildiği, gönderilen takıların yaklaşık olarak %30'unun ayıplı olduğu, işin niteliği gereği ayıbın takıların kullanılması ile ortaya çıkacak olması nedeniyle ilk bakışta fark edilemeyeceği, taraflar arasındaki mail kaydı ve yazışmaların incelenmesinde ayıp ihbarının yapılmış olduğunun anlaşıldığı, ( 19.07.2016 tarihli mail), mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere davalının 5000 adet ürün teslim etmesi gerekirken 2840 adet teslim ettiği, teslim edilen malların incelenmesinde ise takılar zarftan çıkarılırken kırılmalar olduğu, altı defa yapışır ibaresine rağmen ikinci üçüncü kez yapışmadığı, şeffaf koruyucunun...
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında 07/04/2016 tarihinde imzalanan sözleşme gereği davacının Almanya distrübütörü olduğu, anlaşma sonrasında davalı şirkete 10.000 Euro ve 10.000 USD ödendiği, sonraki 45 günlük süre içerisinde 5 bin adet ten takısı gönderilmesi gerekirken yalnızca 2800 adet ten takısı gönderildiği, gönderilen takıların yaklaşık olarak %30'unun ayıplı olduğu, işin niteliği gereği ayıbın takıların kullanılması ile ortaya çıkacak olması nedeniyle ilk bakışta fark edilemeyeceği, taraflar arasındaki mail kaydı ve yazışmaların incelenmesinde ayıp ihbarının yapılmış olduğunun anlaşıldığı, ( 19.07.2016 tarihli mail), mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere davalının 5000 adet ürün teslim etmesi gerekirken 2840 adet teslim ettiği, teslim edilen malların incelenmesinde ise takılar zarftan çıkarılırken kırılmalar olduğu, altı defa yapışır ibaresine rağmen ikinci üçüncü kez yapışmadığı, şeffaf koruyucunun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK.nın 157/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Katılanın ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Denetimi Serbestlik Bürosu’nda hükümlü olarak çalıştığı sırada, sanık ile tanıştığı, bir süre arkadaşlık ettikten sonra evlenmeye karar verdikleri, bu maksatla katılanın sanığa yaklaşık 3.200,00 TL değerinde ziynet eşyasını nişan takısı olarak verdiği, ancak daha sonra sanığa ulaşılamadığı, katılanın yaptığı araştırmada sanığın evli olduğunu tespit ettiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılanın aşamalaraki istikarlı beyanları, CD çözümlerini içeren bilirkişi raporu, uzlaştırmanın...
Düğün takısı niteliğinde olan ziynetler kadına ait sayılır. Talepte bulunan davacı kadın ziynetlerinin cins, nitelik ve sayısını açıklamamıştır. Bu nedenle kendisinden, hakimin davayı aydınlatma ödevi (...m.31) çerçevesinde açıklama istenilmesi, taraflardan bu konuda delillerinin sorulup toplanan delillere göre olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur 3-Davacı kadının 15.000 TL'lik maddi tazminat talebi, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesinden kaynaklanmayıp, davacı kadının mesleğini icra edememesinden kaynaklı kazanç kaybına dayanmaktadır. Bu istek, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, nispi harca tabidir. Yatırılan başvurma harcı tüm istekleri kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde takılan 18 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 5 adet tüm altın, 22 ayar 30 gr bilezik, 22 ayar 20 gr bilezik, 22 ayar 20 gr bilezik, iki adet 22 ayar 10 gr bilezik, 22 ayar 15 gr bileklik, 22 ayar 14 gr bileklik, 30 gr ağırlığında 14 ayar altın set (kolye, küpe, bileklik ve yüzükten oluşan), değeri 13000 TL 150 gr ağırlığında 22 ayar altın set (kolye ve bileklikten oluşan), 4 gr bir adet yüzük, bir adet pırlanta broş ve 22 ayar 35 gr nişan takısı (kolye, bileklik, küpe ve yüzükten oluşan) takıları dükkan alacağı gerekçesi ile davalının elinden aldığını, bir daha da iade etmediğini...
S.., markaların benzer olmadığını, MATİK takısı olan birçok markanın bulunduğunu, 1999 yılından beri üzerinde çalıştığı bir cihazın adı olduğunu, 2009/07930 sayılı patentin konusunun bu cihaz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 24.11.2014 gün 2014/11549 E, 2014/18228 K sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Davalı ..., markaların benzer olmadığını, .... takısı olan birçok markanın bulunduğunu, 1999 yılından beri üzerinde çalıştığı bir cihazın adı olduğunu, 2009/07930 sayılı patentin konusunun bu cihaz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....