Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur. Ziynet ve eşya alacağı davası boşanma davasından bağımsız hukuki niteliğe sahip olduğundan, ziynet ve eşya alacağı davasının kabul edilen miktarı üzerinden davacı kadın lehine, reddedilen miktarı üzerinden ise davalı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2019 NUMARASI : 2017/847 ESAS - 2019/877 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet, Çeyiz Eşyası KARAR : Taraflar arasındaki boşanma dosyasının Dairemizin 2020/1727 Esas numarasına kaydedildiği, söz konusu dosyada 23/05/2022 tarih ve 2022/858 Karar sayılı karar ile boşanma davasına yönelik istinaf istemlerinin incelenerek davacı karşı davalı kadının boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet ve çeyiz eşyasına ilişkin davasının tefrikine karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın dairemizin 2022/1219 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının, müşterek konutta kendi kullanımında bulunan ve taşınabilecek eşyaları beraberinde götürdüğünü; çeyiz senedinde yazılı beyaz eşyaların evlilik birliğinin süresi içerisinde alındığını, talep olunan eşyalardan bir kısmının ise taşınma nedeniyle davacının ailesine verildiğini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarının, zorla elinden alındığı veya götürülmesine engel olunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, çeyiz eşyalarının ise, taşınma sırasında bir kısmının davacı ailesine gönderildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyası talebinin reddi, bir kısım çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 2.598,50TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Dava, davacı kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili davasına ilişkindir. Ziynet eşyası alacağı bakımından, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
Bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebinde de bulunmuştur. Karşı dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı ve çeyiz eşyası talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir....
Somut olayda, davacı-davalı kadının dava dilekçesinde herhangi bir ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi bulunmadığı halde 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden davasını tamamen ıslah etmiş, mahkemece usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri davasını tamamen ıslah ederek dava dilekçesinde yer almayan yeni bir talep ekleyebilir....
Davalı ..., davacının çeyiz eşyalarının oğlu Lütfi de durduğunu, mehir senedindeki altınlar ve ziynet eşyaları dışındaki eşyalar ve çeyiz eşyaları açısından açılan davayı kabul ettiğini, 14.750,00 TL açısından davayı kabul etmediğini, davacının giysilerini götürdüğünü giysiler yönündende davayı kabul etmediğini, diğer davalı ... ise, davacı giderken yanında ziynet eşyalarını götürdüğünü babasından kalan parayıda ne yaptığını bilmediğini, ziynet eşyaları dışındaki eşyalar ve çeyiz eşyalarının kendisinde olduğunu bunlar açısından davayı kabul ettiğini, giysiler için davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne, ziynet eşyaları, 14.750 TL para ve giysiler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur....
Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları senede bağlanmış olup bu senet davalıyı bağlayıcı niteliktedir.Çeyiz senedinde açıkça,ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanın aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu yada var olmadığı iddiasını davalı aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından dosyaya sunulan çeyiz senedinde, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının yazıldığı görülmektedir. Senet içeriğinde davalının senette yazılı eşyaları teslim aldığı belirtilmiştir.6100 sayılı HMK 200 ve 201....
Aile Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, müvekkili ile davalı eş Ahmet'in 2000 yılında evlendiklerinde çeyiz senedi düzenlendiğini, işbu çeyiz senedi davalılar ve müvekkilinin babası tarafından imzalanmış ve Kirazlı Mahalle Muhtarı ve iki aza tarafından onaylandığını, bahse konu çeyiz senedine göre müvekkile ait çeyiz ve ziynet eşyaları; Yahyalı Halısı Büyük Tip (2 adet), Taba Halısı (2 adet), Yolluk Halısı (3 adet), Halı yastık minder, 15 adet bilezik, 13 adet gremise, 2 kat yatak yorgan 11 yastık, battaniye ve kırlet, muhtelif mutfak eşyası, sandık eşyası, çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrikli süpürge, koltuk takımı olduğunu, davalı Ahmet, müvekkilinin asgari yaşam olanaklarına sahip bir konuta oturma istediğini gerçekleştirmediğini, dava konusu iddialarının yazılı belgeye dayalı olduğunu ve yazılı belgeye karşı olan iddiaların yazılı belge ile ispatlanmasını, çeyiz senedine konu ziynet ve diğer menkul malların müvekkiline ait olması noktasından hareketle, dava konusu edilen ziynet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, ziynet alacağı yönünden davanın reddine, çeyiz eşyası alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının başka bir kadından çocuğu olduğunu öğrenmesi ve facebookta o kadını eşi olarak gösterdiğini görmesi üzerine sadece üzerindeki kıyafetlerle müşterek haneden ayrılmak zorunda kaldığını, çeyiz eşyalarını, giysilerini alamadığını, sadakatsizlik sebebiyle boşanma davasının açıldığını, davalı ile aralarında mal rejimi sözleşmesinin bulunmadığını, çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, düğünlerinde takılan CD kayıtları ile tespiti mümkün olan 4 milyarlık altının bugünkü rayiç bedeli üzerinden değerinin...