SAVUNMA; Davalı cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesine, davacının maddi-manevi tazminat, nafaka, çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Somut olayda, davacı tarafça dosyaya sunulan çeyiz senedinde, ziynet eşyalarının nitelik ve adet belirtilmeksizin yalnızca "3.000.000.000 (3.000 TL) değerinde ziynet eşyası" olarak belirtildiği mahkemece de hüküm kısmında yalnızca "ziynet eşyasının iadesi" şeklinde hüküm kurulduğu iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gram ve ayarlarının gösterilmediği anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile açık ve infaza elverişli değildir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden var olan tercih hakkını; bunların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili yönünde kullanmış ise de; yargılama sırasında aynen iade talebinden vazgeçerek eşyaların bedelini talep etmiştir. Bu durumda, mahkemece çeyiz eşyaları yönünden bedelin tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, çeyiz eşyalarının iadesine de karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı, tanık olarak dinlenen davacının babası, hastanede doğum yapan davacıyı evine bile götürmeden kendi evine getirdiğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... Arıcan yönünden davanın husumet nedeni ile reddine,davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasında davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı ziynetlerin aynen teslimini isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak da isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir....
düzenlenen diğer ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden kısmen kabulüne" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasına dair karar, davacı ve davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2015 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 07/07/2011 tarihinde evlendiğini, düğün ve nişan merasiminde davacıya çok sayıda ziynet eşyası takıldığını, boşanma davası açılmadan önce davalının müvekkilini hiçbir eşyasını vermeden ailesinin evine bıraktığını, iadesi istenmiş ise de yanıt alamadıklarını belirterek; ziynet, çeyiz ve giysilerinden oluşan eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 15.100,00 TL'nin dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....
Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafından delil olarak sunulan çeyiz senedinde davalıların imzasının bulunduğu, mevcut dosya kapsamına göre kabule konu ziynet ve çeyiz eşyaları taraflar arasında senede bağlandığından bu senedin davalıları bağlayıcı olduğu, çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiğinin belirtildiği, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalıların aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlü olduğu halde ispatlayamadıkları anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın, dosya kapsamına, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı T4'nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi...