Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla; 28.07.2004 tarihli çeyiz senedi içeriği nazara alınarak; çeyiz senedi kapsamında kalan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; sözkonusu çeyiz senedi içeriği gözardı edilerek; davacının ziynet eşyaları yönünden davasını ispat edemediği, (davalıların senette yazılı yükümlülüklerini yerine getirdiği yönünde davacının ziyinetlerini işletilmek üzere 3 adet tümlük altın karşılığı kuyumcuya verdiği) gerekçesiyle ziynet eşyaları yönünden verilen red kararı isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı vekili, cevap dilekçesinde; senedin zorla imzalatıldığını, eşyaların teslim edilmediğini, 5 adet bilezikten 4 adeti ile altın takı setinin davacının ailesine verildiğini, 1 adet bilezik, saat ve altın künyeleri davacının yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; künyelerin, saatin ve 1 tane bileziğin davacının üzerinde olduğu, 4 bilezik ve 2 takı setinin davacının rızasıyla, düğün masrafları için satıldığı, eşyalardan sadece mutfak eşyalarının davacı tarafından getirildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, ziynet eşyası talebinin reddine, mutfak eşyası bedeli olan 50 TL' nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; ziynet ve çeyiz eşya bedeli istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı erkeğin kadın ve çocuğu 26/07/2018 tarihinde Mardin Havaalanına bıraktığı, bunun üzerine kadın ve çocuğun uçakla kendi ailesinin evine geldiği, bu olaydan sonra tarafların bir daha bir araya gelmediği, kadının altınları elinden alınıp harcandığını, bir daha iade edilmediğini iddia ettiği, ancak bu iddiasını ispat edemediği, dinlenen tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, ziynet alacağına ilişkin talebin reddinin doğru ve yerinde olduğu, erkeğin kadın ve çocuğu uçağa bindirip ailesinin yanına gönderdiği sabit olduğundan çeyiz eşyalarının hayatın olağan akışına göre, uçakla kadın tarafından yanında götürülemeyeceği nazara alındığında Şırnak'ta müşterek hanede kaldığının kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle cevaba cevap dilekçesinde erkek tarafından ikrar edilen çeyiz sandığı ve kadın tarafından sunulan CD içeriğinde kadının çeyiz eşyalarına ilişkin video görüntüsü olduğu anlaşılan videodaki yatak örtüsü, 30 adet dantelli...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Hamza evlenirken çeyiz senedi düzenlendiği, senette bir miktar ziynet eşyası ve çeyiz eşyasının yazılması sureti ile senedin davalılar, davacı ve davacının babası tarafından imzalandığı, davacının işbu davadaki iddiasının ziynet eşyalarının düğünden sonra yurt dışına giderken yol esnasında muhafaza edileceği bahanesiyle davalılar tarafından elinden alınıp daha sonra iade edilmediği yönünde olduğu, bu konuda dinlenen davacı tanık beyanları ile davacının işbu iddiasını ispatlayamadığı ancak davacının yemin delili olmasına rağmen yemin delili hatırlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davacının istinafının kısmen kabulü ile davalıların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, çeyiz senedinde yazılı şahsi mal ve ziynet eşyalarını davalıdan almadığını,ileri sürerek ayrıntıları çeyiz senedinde yazılı bulunan eşyaların ve 1 adet yüzük, 1 adet saat, 8 adet burma bilezik, 1 adet yedi parçalı set'in aynen iadesini bu mümkün olmadığı takdirde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.100 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava; ziynet ve çeyiz alacağı bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        Mahkemece ziynet eşyalarına ilişkin davanın reddine, eşyalara ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiyor. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin ziynet eşyaları ve yargılama giderleri hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların 2010 yılında boşandığını, müvekkiline düğünde takılan 5 adet 22 ayar bilezik ve 2 adet küpe, çeyiz ve ev eşyalarının davalıda kaldığını belirterek bu ziynet eşyaları ile çeyiz ve ev eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelleri olan 10.500.- TL'nin tahsilini istemiştir....

          Davaya konu çeyiz eşyalarının murise ve davalı kocaya teslim edildiği taraflar arasında senede bağlanmış olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalı Mesut’un ve davalıların murisinin, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "cihizi teslim alan" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkâr etmedikleri anlaşılmaktadır. Bu listede yazılı eşyaların kadına iade edildiğinin ispatı davalı kocaya ve muris mirasçılarına düşer....

          ın cezaevinde olduğu, dolayısıyla çeyiz senedinde her ne kadar çeyiz eşyaları davalılara teslim edilmiş gibi gözükse de daha sonradan bu eşyaların davacı kadının zilyetliğinde olduğu, aynı şekilde ziynet eşyaları davalılara çeyiz senedi ile teslim edilmiş ise de bu ziynet eşyaları da davacının kendisinde olup, davalı koca ... cezaevinde iken evden kadının kendisi ayrıldığından ziynet eşyalarının da kendi uhdesinde olduğu gerekçesi ile davacının ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarına yönelik davasının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Eldeki davada davacı taraf, çeyiz ve ev eşyalarına ilişkin iddiası bakımından tanık deliline dayanmıştır.Bu kapsamda, dinlenen davacı tanıkları (davacının babası ve halası) beyanlarında davacının evlenirken çok sayıda çeyiz ve ev eşyası getirdiğini ifade etmişlerdir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. O halde, tanıkların sözlerine değer vermek gerekir. Bunun yanında, yöresel örf ve adetlere göre de evlenen kadının hiçbir çeyiz eşyası olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır....

              UYAP Entegrasyonu