AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G IT A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacıya ait ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, iade edilmediğini, ziynet eşyalarının (16 tane 13 gram, 3 tane 18 gram, 1 tane 24 gram olmak üzere 286 gram 20 bilezik, 1 gerdanlık, 48 küçük altın, 1 yarım altın, 1 büyük altın) değerinin dava tarihi itibariyle 30.100 TL olduğunu, çeyiz eşyaların değerinin de 10.000 TL olduğunu belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 40.100 TL 'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....
Davalı-karşı davacı vekili vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu, ev eşyalarının iadesine yönelik lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, mahkemenin kusur tespitinde hata yaptığını, müvekkili lehine tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri, karşı dava evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine ilişkindir....
Mahkemece; ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulü ile, 122 gr 22 ayar altın x83.00 TL: 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün değil ise bedeli olan 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, çeyiz eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı, davasında; eşinin kendisini döverek evden kovduğunu ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, 122 gr. 22 ayar altının bedelinin iadesi yönünde talepte bulunmuş, mahkemece de bu talebin kabulüne karar verilmiş ise de; davalıda kaldığını iddia ettiği ziynet eşyalarının cinsini, ayarını, neler olduğunu (çeyrek altın, bilezik,vs…) yargılama süresince açıklamadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları da görgüye dayalı bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır....
belirterek, dava konusu edilen ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değeri olan 9.800 TL’nin yasal faizi ile tahsilini istemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalıların, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "eşyaları teslim alanlar" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkar etmedikleri anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2013 NUMARASI : 2012/509-2013/920 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalılardan Mehmet ile evlendiğini ve evliliklerinin 3 ay sürdüğünü, davalının müvekkili evden kovduğunu, mehir senedinde yazılı çeyiz eşyalarının İsveç ve Konya'daki müşterek evde kaldığını; ziynetlerin ise davalıda olduğunu belirterek, mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedeli olan 60.000 TL'nin davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafından alınarak iade edilmediğini, yine davacının çeyiz eşyalarının da davalıda kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 16/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini altınlar yönünden 238.624,00 TL olarak ıslah etmiş, eşyalar yönünden ise birleşen davayı açmak sureti ile 4.170,00 TL değerindeki çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacı tarafından evden ayrılırken beraberinde götürüldüğünü, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalılar ile evlilik öncesinde 25.09.2003 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede yazılı olan çeyiz eşyalarının müşterek eve getirildiğini, ziynet eşyalarının ise kayınpederi ve kayınvalidesi olan davalılar ... ve ... tarafından saklanmak amacıyla alındığını, eşi olan davalı ... tarafından evden kovulması nedeni ile çeyiz eşyalarını alma fırsatını bulamadığını, sözleşme uyarınca davalıların boşanma halinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının o günkü rayiç değerlerinin ödenmesini taahhüt ettiklerini ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin...
Buna göre davacı kadına çeyiz eşyaları ile ilgili nispi harcı tamamlaması için süre verilerek (Harçlar Kanunu m. 30-32) harcın tamamlanması halinde çeyiz alacağı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığı gibi kabule göre de; gerekçeli kararda hüküm altına alınan çeyiz eşyalarının neler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak ve Yargıtay denetimine elverişli biçimde belirtilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 5-Davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddine karar verildiği halde, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 6-Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve...
ın evlendikten sonra yurt dışına çıktıklarını, ziynet eşyalarının gümrükte el konulur diyerek davalı tarafça alındığını, sonrasında ise kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, dava dilekçesinde cins,nitelik ve bedelleri ayrı ayrı belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davacıya aidiyetinin tespiti ile bunların mevcutsa aynen,mevcut değilse çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeli olan 13.000 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....