ın evlenmeleri sırasında dosya kapsamında yer alan 21.01.2013 tarihli çeyiz senedinin düzenlendiği, söz konusu senet içeriği incelendiğinde ,''Yukarıda tüm vasıfları yazılı çeyiz eşyası ... (...) ile ...'ın evlenmesi sırasında gelin Döndü tarafından getirilmiş ve altın takılar kendisine düğün hediyesi olarak takılmıştır. Çeyiz eşyalarının varlığını kabul ederiz, taraflar arasında herhangi bir ayrılık ve talep vukuunda işbu eşyaların ve altınlarının tamamını aynen iade etmeyi kabul ettiğimiz gibi talep tarihindeki bedellerini aynen ödemeyi kabul ve taahhüt ederiz.'' ifadelerinin yer aldığı, söz konusu senedin davalılar ve şahitler tarafından imzalandığı görülmektedir. Sözleşme içeriğine göre davalıların, ayrılık ve talep vukuu halinde senet metnindeki ziynet ve çeyiz eşyalarını aynen ya da bedellerini ödemek yönünde açık kabul ve taahhütleri bulunmakla, bu kabul ve taahhüt davalılar için bağlayıcıdır. Davalılar bu borcu yerine getirdiklerini ispatlayamamışlardır....
Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla kusur tespiti, çeyiz ve ziynet eşyaları alacağı, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı karşı davacı erkeğin katılma yolu ile çeyiz eşyasına yönelik olarak temyiz itirazının incelenmesinde; Davalı karşı davacı erkek hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, tazminatlar, çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.02.2011 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı, Ziynet ve Eşya Alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı asil tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen ve davalıya mirasen intikal eden arsa üzerine evlilik birliği içinde inşa edilen iki katlı bina ile ziynetleri ve çeyiz eşyaları ile ilgili olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/92 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, 26/02/2014 tarihinde bu dosyada da karar verildiğini ve halihazırda temyiz edilmiş olması nedeniyle bu dosyanın kesinleşmediğini; evi şiddet tehdidi altında terk ettiğinden kişisel eşyaları dahil olmak üzere hiçbir eşyasını alamadığını, halihazırda baba evinde kaldığını; dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarına dair talebi olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dilekçede cins ve kıymeti yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının tarafına aynen iadesine; ziynetlerin iade edilmemesi durumunda bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamı ve kocanın tanığı Fetullah Aksoy’un beyanından ziynetlerin kadının bilgi ve onayı dahilinde kuyumcudan emaneten alındığı anlaşılmaktadır. Kadın kişisel eşya ve çeyiz eşyalarına ilişkin istemini ise dosya kapsamındakı bilgi ve belgeler ile ispat edememiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet ve eşya alacağı davasının reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olup, davalı-k.davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin de reddi cihetine gidilmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı-k.davacı kadının istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı 10.02.2011 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş olup, senette teslim alan sıfatıyla davacının imzası bulunmadığından, ziynet ve eşyaların davacıya teslim edildiğine dair senet üzerindeki davalının beyanı, davacıyı bağlamaz. Ancak davalının bu çeyiz ve ziynet eşyalarını hibe ettiğine dair beyanı, kendisini bağlar. Diğer taraftan, davacı tanıklarından...; "mehir senedi gereği altın yüzükler, küpe ve sayısını bilmediğim bilezik takıldı" beyanında, davacı tanığı ... ise; "geldiğinde üzerinde sadece iki yüzüğü ve küpesi vardı" beyanında bulunmuştur....
Davalılar,eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,yine davalılardan ... ve ... davalılardan ... baba ve annesi olup davaya konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile paraların bu kişilere teslim edilmediği gibi taraflar arasında bu konuda düzenlenen bir çeyiz senedinin de bulunmadığını,yine bu davalıların kendi müstakil evlerinde oturduklarını,bu nedenle davalılardan ... ve ...a yönünden husumetten ret gerektiğini,esas yönünden ise,davacının davaya konu ettiği çeyiz eşyalarını dava dilekçesinde açıklamadığını,davacının müşterek konuttan davalının izni ve bilgisi olmadan tüm ev eşyalarını ve ziynetlerini de alarak baba evine gittiğini,davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden de davayı temyiz etmiştir. Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin temyiz peşin harcı olarak alınması zorunludur. Bu nedenle 520.18 TL olan nisbi peşin harcın da davalıdan alınması gerekir. Temyiz harç ve giderlerinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde gösterilen usul uygulanılarak temyiz edenden tahsili ile buna ilişkin makbuzun dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dava dosyasının mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 18.10.2017 (Çrş.)...