"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 ( Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; nikah sırasında 8 adet burma bilezik, bir dolayım zincir, 6 adet reşat altın, bir adet taşlı yüzük, yatak odası takımı ve oturma grubunun kendisine mehir olarak verildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarını eski eşinin ortak konutu yaptırmak için bozdurduğunu ve kendisine iade etmediğini, kişisel ve ev eşyalarının da ortak konutta kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; boşanma davası devam ederken davacının müşterek konuttan ayrıldığını ve ayrılırken de ziynet ve çeyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TORBALI AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2014 NUMARASI : 2013/361-2014/561 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın çeyiz eşyaları yönünden kısmen kabulüne, ziynet eşyaları yönünden ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/349 E. - 2012/93 K. Sayılı boşanma dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.240 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına ilişkin talebin reddi yönünden temyize getirilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....
, taraflar arasındaki boşanma ve nafaka dava dosyasında dinlenilen tüm tanıklar ve bozmaya esas ziynet eşyalarının iadesi davasında, tanık Mehmet Ertuğrul dışındaki hiç bir tanığın davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davada Ankara 9. Aile ve Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarınin iadesi, olmadığı takdirde, bedelinin tahsiline ilişkindir. Ankara 9. Aile Mahkemesince, çeyiz senediyle ilgili alacaktan dolayı kefil olan davalılar açısından genel hükümler çerçevesinde talepte bulunabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, asıl borçlu hakkındaki davaya Aile Mahkemesinde bakıldığına göre kefiller hakkındaki davaya da aynı mahkemede bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece; ziynet eşyaları hakkında uzman olmayan bilirkişiden rapor aldırılması ve ev eşyaları konusunda aldırılan raporun ise hüküm vermeye yeterli olmadığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....
Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça çeyiz senedindeki eşyaların davacı kadına teslim edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda, davalı çeyiz senedindeki eşyaların (ziynet ve çeyiz) davacıya teslim edildiğini yasal delillerle kanıtlamak yükümü altındadır. Başka bir anlatımla ispat yükü davalıya aittir. Davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini 6100 sayılı HMK.'nun 201.maddesine (HUMK. Md.290) göre yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir....
Davalı; çeyiz senedinde eşyaların adet ve toplam fiyatlarının bulunmadığını, davacının bu eşyalara kendince adet ve değer belirttiğini, çeyiz senedinin abartılı olarak yazıldığını, eşyaların markasının belirtilmediğini, piyasa değerinden fazla değer gösterildiğini, bileziklerin 18-19 gram olduğu halde 23-24 gram yazıldığını, çeyiz senedinde yazılı bayan elbiselerinin davacı tarafından giderken götürüldüğünü, paralar ve ziynet eşyalarını davacının alıp götürdüğünü, çeyiz senedindeki eşyalarının aradan geçen uzun zamana rağmen yıpranma payının dikkate alınmadığını, ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Diğer taraftan, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, kocanın zina nedenine dayalı olarak davacı kadın aleyhine açtığı boşanma davasında mahkemece verilen boşanma kararının temyiz incelemesi sonucu bozulduğu, bozma sonrasında mahkemece, zina nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya neden olan olaylarda eşlerin eşit kusurlu olduklarına karar verildiği anlaşılmıştır....