Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma, çeyiz ve eşya alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve manevi tazminat yönünden, davalı (koca) tarafından da; kusur belirlemesine ilişkin değerlendirme, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, ziynetler ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle, davacının boşanmanın fer'isi niteliğindeki manevi tazminat talebinin reddi sebebiyle diğer taraf yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gibi; davacının çeyiz eşyaları hakkındaki talebinden feragatinin de, haktan feragat niteliğinde olmayıp, bu eşyaların dava sırasında teslim alınmış olması sebebiyle konusunun kalmamış...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, evlenirken getirdiği çeyiz eşyalarının ve takılan ziynet eşyalarının ortak konutta kaldığını ileri sürerek; eşyaların aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeli olan 33.945.00.- TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının ziynet eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, çeyiz eşyalarının iddia edildiği kadar olmadığını, tespit yapılırsa bulunanları teslim edeceğini belirtmiştir ....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kusura ve boşanmaya ilişkin istinafı olmadığını beyan ederek, ziynet alacağının reddi, nafaka miktarı, çeyiz alacağı yönünden koca lehine hükmedilen vekalet ücreti, boşanma yönünden kadın lehine hükmedilmeyen vekalet ücreti, adli yardım talebi kabul edilen davacı aleyhine hükmedilen harç ve yargılama giderleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı koca vekili istinaf dilekçesi ile; çeyiz ve ziynet yönünden verilen kararın onanmasını beyan ederek, boşanma, kusur tespiti, nafaka, ziynet alacağı yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma, ve ferileri, ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı... erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen nafaka, tazminatlar ve ziynet alacağı ile kendi boşanma davasında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı... erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, karşı dava dilekçesinde düğünde takıldığını belirttiği altınların evden ayrılırken müşterek konutta kaldığını, bu nedenle erkekte kalan ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmazsa bedelinin tahsilini talep etmiş, davacı... erkek ise ziynetlerin...

          Somut olayda; davacının ziynet ve çeyiz eşyası alacağının dayanağı olan çeyiz senedinin incelenmesinde her iki davalının eşyaları teslim aldıklarını belirterek, belgeyi imzalamış oldukları anlaşılmaktadır. Davalı ...'nin belgeyi müşterek borçlu sıfatı ile imzalamış olduğundan davaya konu çeyiz eşyaları yönünden davacıya karşı diğer davalı ... ile birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece birlikte oturmadıkları, kefil sıfatının bulunmadığı gerekçeleri ile çeyiz eşyaları yönünden davalı ...'ye açılan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu bakımdan mahkemece; davalı ... yönünden çeyiz eşyalarına yönelik olan davanın kabulüne karar verilebilmesi için karar düzeltme talebinin kabulü ile bu yöndeki onama ilamının kaldırılması ve mahkeme kararının yalnızca bu nedenle bozulması gerekmektedir....

            SAVUNMA; Davalı cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesine, davacının maddi-manevi tazminat, nafaka, çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı ve eşya iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

              Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Dava, anlaşmalı boşanma davası (TMK m.166/3) olarak açılmış, anlaşma sağlanamaması üzerine dava çekişmeli boşanma davasına (TMK m.166/1-2) dönüşmüştür. Davacı kadın çekişmeli boşanma dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında ziynet ve çeyiz alacağı talebinde de bulunmuştur. Ziynet ve çeyiz alacağı boşanmanın feri (eki) niteliğinde değildir. Davacı kadının bu talepleri yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ziynet ve çeyiz alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                İstem hakkında karar verilirken istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde eşyaların ve takıların toplam bedeline hükmedilmesi doğru değildir. ...)Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen takı ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde takı ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ise davanın kısmen kabulü ile, ....278,00 TL eşya bedeli ile ....000,00 TL takı bedelinin tahsiline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu