ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı 11/01//2022 tarihli duruşmada davalı "Önceki celse sunmuş olduğum beyanları aynen devam ediyorum, her ne kadar davacıya düğünümüzde takılan bir kısım altın var ise de bunları kendi sağlık problemleri nedeniyle harcamak zorunda kalmıştık, kendisi 2 kere karaciğer ameliyatı olmuştu, Mersin ve Diyarbakır Devlet Hastanesinde bu ameliyatlar gerçekleşti ve yine dişlerini de yaptırmak için bu altınlar harcanmıştır, davanının reddine karar verilmesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İspatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, boşanma davasından tefrik ile oluşturulan ziynet ve çeyiz alacağı alacağı istemine ilişkindir....
Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki çeyiz ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; 21.150 TL değerinde ziynet eşyasının müvekkili tarafından bozdurularak araba alımı için davalı adına bankaya yatırıldığını, müvekkilinin ziynet ve çeyiz eşyalarının (2 adet halı, ... 26 parça çeyiz seti, ... 86 parça yemek takımı, ... 90 parça çatal kaşık bıçak takımı, koltuk takımı ve sehpa) davalıda kaldığını belirterek; ziynet eşyası bedeli ve çeyiz eşyası bedeli olan 4.660 TL'nin toplamı olan 25.810 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 24.09.2014 tarihli dilekçesi ile dava değerini 37.646 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının kendisine haksız eylem ve sözlerde bulunduğunu, kendisini evden kovduğunu, ziynet ve çeyiz eşyalarını vermediğini belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, çeyiz ve ev eşyalarını ise 14.01.2014’te jandarma marifetiyle teslim aldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, boşanma, manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davacı kadının çeyiz eşyalarının iadesi talebi boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, davalı erkekte kaldığını ileri sürdüğü çeyiz ve giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; en son olayda davacı kadının evden kovulduğu, çeyiz ve giyim eşyalarını alamadan sadece üzerindeki kıyafetlerle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının çeyiz ve giyim eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile çeyiz eşyası davasında bedele hükmolunmaması ve ziynet talebinin reddi yönlerinden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağının reddi ve çeyiz alacağı davasında bedele hükmolunmamasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasında talep edilen bedel ve çeyiz alacağı davasında hükmolunan bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...
Bu haliyle karar, ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup ziynet alacağına ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın boşanma davasının yanında dilekçesinde çeyiz olarak getirdiğini belirttiği üç adet büyükbaş hayvanın iadesine karar verilmesini de talep etmiştir. Davacının çeyiz eşyasına yönelik talebi boşanma davasının eki sayılmadığından ayrıca nispi harca tabidir. Kadın tarafından başvurma harcı yatırılmıştır. Başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar....
İlk derece mahkemesince Dairemiz kararından sonra yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile ziynet ve çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsiline karar verilmiş ancak, kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerleri hükümde ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde gösterilmediği gibi, hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığının da belirtilmediği, gerekçede aynen iade yönünde bir karar verilmediği halde hükümde ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsiline karar verildiği gerekçelendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır....