HÜKÜM : Yukarıda gösterilen sebeplerle; 1- İlk derece mahkemesinin katılma alacağı ve eşya alacağına ilişkin hükmü ile, bunlara bağlı harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hükümleri istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu hususlarda KARAR VERİLMESİNE YER OMADIĞINA, 2- Davacının ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-3 maddesi gereğince kısmen KABULÜ ile ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı davası yönünden kararının gerekçesi de dahil olmak üzere aşağıdaki şekilde KALDIRILARAK YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2/1- Davacının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile; 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporu gereğince bir adet 14 ayar 63,14 gr....
Dava dilekçesinin içeriği ve taşımazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı .. . TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve genel hükümlere dayanan ziynet alacağı isteğine ilişkindir....
O halde ziynet alacağı yönünden davanın kabulü gerekirken reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2018/1188 esas sırasına kayden görülmekte olan boşanma davasının bulunduğu, eldeki davanın ziynet alacağı talebi bakımından konu boşanma dosyasından tefrik edildiği, tefrik edilen eldeki dosyada kadının ziynet alacağına yönelik karar verilmesi gerekir iken dosya içeriğine uygun olmayacak biçimde boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulduğu, ziynet alacağı istemine dair olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, bu hususta hiçbir delilin değerlendirilmediği kurulan hükmün dosya içeriği ile ilgisiz olduğu anlaşılmakla, kadının ziynet talebi hakkında delilleri değerlendirmek ve karar vermek üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın gereği için mahalline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise manevi tazminatın miktarı ile ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince kabul edilen ziynet alacağının miktarı 12.353,00.- TL, reddedilen kısmı 11.099,00.-TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.530,00.- TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece 26.01.2016 tarihli kararla davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, davacı- davalı erkek ziynet alacağının kabulü kararını temyiz etmiş, Dairemizin 23.01.2017 tarih, 2016/15910 E., 2017/637 K. sayılı kararıyla tanık Saime’nin beyanları arasındaki çelişki giderilmek üzere karar bozulmuştur. Bozma sonrasında mahkemece tanık Saime, ikinci tanık listesinde yer aldığından beyanlarına itibar edilemeyeceği, kadının ziynet alacağını ispat edemediği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, I-Davalı T3 vekilinin; kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın ziynet alacağı davasına ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLMESİNE, II-Davalı T3 vekilinin; kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile Antalya 10....
tanık beyanları ile bu iddianın ispatlandığı, katılma alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ziynetlerin ise davacı kadının, davalı erkeği ve annesini ortak konuttan kovduğu dikkate alınarak davacının uhdesinde olduğu ve reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; katılma alacağı ve ziynet alacağı taleplerinin kabulüne karar verilen kısımları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 25.06.2020 tarih, 2018/725 esas ve 2020/298 karar sayılı kararının ziynet alacağı davası yönünden KALDIRILMASINA ve dosyanın yukarıda açıklanan hususların değerlendirilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2- Dairemizin 2021/2357 esas sayılı dosyasında harçlar ve yargılama giderleri hakkında karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 3- Ziynet alacağı davasına ilişkin yargılama giderlerinin mahkemesince değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Eşya ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, davalı-karşı davacı kocanın kabul edilen boşanma davası, nafaka ve tazminatların miktarı, ziynetlerin reddi, eşya alacağı davası ve faiz yönünden; davalı- karşı davacı koca tarafından ise davacı- karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar, manevi tazminat talebinin reddi, ziynet ve para alacağı davasının reddi, davacı-karşı davalı kadının tazminat isteklerinin reddedilen kısmı üzerinden lehe vekalet ücreti takdir edilmemesi ve eşya davasının bedel olarak kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre...