Dava konusu binanın, 171 ada 16 parselin bir bölümüne inşaa edildiği; 4890 m2 yüzölçümlü ve bağ vasıflı 171 ada 16 parselin 25/1956’şar payının boşanma davasının ve temyiz incelemesine konu davanın açıldığı tarihten sonra- 7.7.2009 tarihinde tapuda yapılan satış işlemiyle taraflar adına ayrı ayrı tescil edildiği belirlenmiştir. TMK.nun 225.maddesinin 2.fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşme ile başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 16.3.2009 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202.maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
SONUÇ;Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davalının ziynet ve eşya alacağı talebine yönelik karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca karar düzeltme talebinin kabulüne, ziynet ve eşya alacağı yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple de BOZULMASINA, davalının diğer karar düzeltme taleplerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.11.2015 (Pzt.) .......
Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....
Somut olayda mahkemece kısmen kabulüne karar verilen ziynet ve ev eşyası alacağı toplam miktarı 9.350,00TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşya alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, her ne kadar yerel mahkemece katkı payı alacağı yönünde karar verilmiş ise de dava dilekçesinden davacının taleplerinin anlaşılamadığını, zira dava konusu taşınmazın alındığı tarih 1996 yılı olmasına rağmen davacı taraf, bu mala ilişkin 'katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı' talep ettiğini, bu üç alacak kaleminin bir arada istenemeyeceğini, davacı tarafın talep sonucunu dava sebebine göre eksik bıraktığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, taraflar 1992 yılında evlenmiş olup; dava konusu taşınmaz, 1996 yılında edinildiğini, taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken edinilmiş olan mal kime ait ise onun olduğunu, bu sebeple davacı taraf katılma alacağı, değer artış payı alacağını mal ayrılığı rejimine göre talep edemeyeceğini, açıkladıkları ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapıldığında; üç alacak kalemi (katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı) bir...
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ev ve ziynet eşyalarının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi isteğine ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir talepte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı, katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki eşya alacağı ve katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.06.2010 gün ve 502/319 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 1984 yılında evlenen davacı ve davalı arasında boşanma davası bulunduğunu, evlilik sırasında davacı tarafından müşterek eve çeyiz olarak getirilen eşyalar ve düğünde takılan altınlar ile evlilik birliği içinde edinilen ev eşyası, traktör, binek otomobil, balıkçı teknesi, bir adet inek ve yavrusu ile 6 adet altın bileziğin davalıda kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eşya alacağı ve katkı payından kaynaklanan 2.000,00 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı)(ayrıca ziynetlerle ilgili aynen iade olmasza bedel isteği de var) Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) ( ayrıca ziynetlerle ilgili aynen iade olmasza bedel isteği de var) davasının asıl dosyada davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 09.05.2013 gün ve 1215/434 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... bizzat ve vekili Av. ... geldi. Başka kimse gelmedi....
SAVUNMA Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının ortak giderlere ve bir kısım ev eşyalarının alımına harcandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Ziynet eşya alacağı ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkin dinlenen tanık beyanlarının davacının iddialarını ispata yeterli olmadıkları gerekçesiyle çeyiz ve ziynet eşya alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; her iki davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Dairemizin 03/02/2023 tarihli 2022/515 Esas ve 2023/210 Karar sayılı dosyasında HMK'nın 167 ve 360. maddesi gereğince tefrikle oluşturulan ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355. maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı, katılma alacağı ve ziynet alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1)....