WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davası açıldığını, evlenirken aralarında bir kısım ziynet ve ev eşyasının alınması hususunda mehir senedi yapıldığını, bu belgede tarafların babaları ve köy muhtarının da imzası bulunduğunu, akabinde Şanlıurfa’da düğün yaptıklarını, düğün töreninde kendisine dava konusu yaptıkları çeşitli ziynetlerin takıldığını, bu ziynetlerin davalının ailesi tarafından bir torba içerisine alınarak toplanıldığını, akabinde kiralık ev bakmak üzere Burdur’a gidecekleri için ziynetlerin davalının ailesinde kaldığını, sonrasında bu ziynetlerin kendisine teslim edilmediğini, 2020 yılında aile ziyareti için anne ve babasının bulunduğu Kayseri iline eşi ile birlikte geldiğini, ertesi ... eşinin Şanlıurfa’ya döndüğünü, akabinde davalı eşinin boşanmak istediğine ilişkin mesaj attığını, davalı tarafça planlı olarak ... evine ziynet eşyaları olmadan bırakılarak fiili ayrılığın başlatıldığını iddia etmiş, dava konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen...

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ev eşyalarının aynen, olmazsa bilirkişi raporunda yazılı bedellerinin davalıdan tahsiline, yemek odası takımı ile ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Tarafların 23.6.1981 tarihinde evlendiklerini, ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.2002 tarihi ve 2002/431-1169 sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararının temyiz edilmeyerek 4.2.2003 tarihinde kesinleştiği, evlilik mukavelesinin akabinde 18.10.1982 tarihinde noterde düzenlenen sözleşmeyle davalının bir kısım ev ve ziynet eşyalarını davacıya hibe ettiği, uyuşmazlık konusu değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ziynetlere ilişkin davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz senedinde yazılı bulunan davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığını belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedeli olan 10.390.- TL'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....

        SAVUNMA: Davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkiline dair tüm suçlamalarını reddettiklerini, eşini ve çocuklarını tercih etmeyip anne ve babasının etkisi ile evliliğini bu noktaya getirmiş olan karşı davalı T3 100 bin TL manevi ve 100 bin TL maddi tazminata mahkum edilmesini, tarafların evliliğinden sonra alınan meskene dair taleplerin reddine, müvekkilinin ailesinin desteği ve müvekkilinin tüm birikimleri ile ziynet eşyalarını vererek edinmiş olduğu taşınmaza dair taleplerin reddini, karşı davalı tarafından açılan davanın reddi ile kendi davalarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur. DELİLLER: Ziraat Bankası'na yazılan müzekkere cevapları, bilirkişi raporu. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Dosya kapsamında tanıklar dinlenmiş, ziynet eşyalarına ilişkin değer tespiti yönünden rapor alınmıştır....

        Günümüzde de orta gelirli bir aile için büyük bir mutluluk olan ev alınması olayının 7 yaşındaki çocuğun hatırında kalması ve çocuğun ev alınması için planlar yapıldığını, ziynetlerin bozdurulduğunu anımsaması mümkündür. Ayrıca, her iki tanığın beyanları birbirini de doğrulamaktadır. Davacı yan, davacıya ait ziynetleri davalının kendisine ev almak için sattığını yöntemine uygun olarak ispatladığı halde, mahkemece; yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı koca; boşanma dışında kalan, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet ve çeyiz eşyaları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı - davacı kadın; velayet ile lehine takdir edilen tazminat ve nafaka miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, eşya ve ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurularak, kararın kaldırılması istenilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ve davalı Gökhan'ın 02/08/2012 tarihinde evlendikleri, aralarındaki boşanma davasının derdest olduğu, davalılardan Turan'ın davalı Gökhan'ın babası olduğu, iş bu eşya ve ziynet alacağı davasının boşanma dosyasından 30/05/2018 tarihli ara karar ile tefrikine karar verildiği, davacının dava sebebi olarak 25/08/2012 tarihli "evlenme husus mukavelesi" başlıklı belgeye dayandığı, dosya kapsamında keşif yapıldığı, eşya ve ziynet talepleri hususunda ayrı ayrı bilirkişi raporları düzenlendiği anlaşılmıştır....

          istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet alacağı davası ve erkeğin maddî tazminat talebi yönünden verilen gönderme kararı yönünden kesin, diğer yönlerden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir....

            geldiği, yine davacı kadına kendi ailesi tarafından takılan 1 adet bileziğin 32 gram olduğunun dinlenen tanık Miyase Öremiş’in beyanı ile kanıtlandığı, ziynet eşyasını hediye eden tarafın gram konusunda bilgi sahibi olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu nedenle davacı kadına takılan 5 adet bileziğin her birinin 15 gram ve yine 1 adet bileziğin de 32 gram olarak kabul edildiği ve hesaplamanın bu şekilde yapıldığı, davacı kadına takılan ziynet eşyalarından 6 adet bileziğin bozdurulduğu, bu hususunun dinlenen tanık beyanları ispatlandığı ve davacının da kabulünde olduğu, bozdurulan bileziklerin daha sonradan davacı kadına iade edildiği hususunun ispat edilemediği anlaşıldığından davacı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davacı taraf ev ve çeyiz eşyasına yönelik talebinden feragat ettiği, bu nedenle davacının çeyiz ve ev eşyasına yönelik talebinin feragat nedeniyle reddine "gerekçesi ile; "Davacı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin...

            UYAP Entegrasyonu