Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kabul kararının gerekçeleri kararda gösterilmemiştir. Mahkemece, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın kabulüne dair kararının gerekçelerinin istinaf incelemesine elverişli şekilde açıklanması gerekmektedir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2018/358 ESAS, 2019/786 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 17....

-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davalı tarafça alınıp bozdurulan müvekkileye ait ziynet eşyaları ile davalı yanında kalan ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından 2018/638 esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine açılmış bir boşanma davasının bulunduğunu, müvekkili tarafından daha evvel açılan boşanma davası bulunması nedeniyle işbu davanın Pazar 1....

Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır. Ayrıca, kadının evden ayrılma şekli ile davalı tarafın savunmasına göre davacıya yüklenen ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Somut davada, davacı dava dilekçesinde, dava konusu edilen ve davacıya düğünde takıldığı belirtilen "100 gram set, 4 adet 25 gram bilezik, 27 adet çeyrek altın ve 4 adet 10 gram hediyelik bilezik" ten oluşan ziynet eşyalarının davacının izni ve rızası olmaksızın davalı tarafından kendi şahsi ihtiyaçları için kullanıldığını iddia ederek aynen iadesini, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bedelinin ödenmesini talep etmiştir....

Hal böyle olunca, mahkemece;davalının bir kısım ziynet eşyalarının ev ihtiyaçları ve müşterek çocuğun tedavi giderleri için bozdurulduğunu ikrar ettiği nazara alınarak,eldeki davada ispat yükünün davacıda değil de davalı tarafta olduğu ve davalının söz konusu ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiği ve bozdurulduğu hususunu ispat yükü altında olduğu gözetilmek suretiyle; buna göre, inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken,ispat yükü ters çevrilmek suretiyle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 05/03/2018 tarihli 2016/11386 esas sayılı ilamı) "Dosya kapsamından bozdurulduğu sabit olan davacının ziynet eşyalarının, iade edilmemek üzere kocaya verdiğini ispat külfeti davalıya ait bulunmaktadır." (Yargıtay 3....

Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının koca tarafından alındığını ev alımında kullanıldığını ileri sürmüştür. Davacı kadın, gösterdiği delillerle ve dinlenen tanık beyanları ile dava konusu altınların davalı erkek tarafından kullanıldığını ve iade edilmediğini ispatlamıştır. Buna mukabil davalı erkek, ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, ziynet eşyalarının kendisine verilmediğini savunmuştur. Davalı, ziynetlerin kendisi tarafından alınmadığı ve ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğünü ispat yükü altındadır. Somut olayda erkek, ziynet eşyalarını kadının yanında götürdüğünü yemin delili dışında gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davalı erkek delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; altınların müvekkilinde olmayıp iş bu altınların bedelinin müvekkilinden alınıp davacıya verilmesine karar verilmesinin hatalı bir karar olduğunu, ziynet eşyalarında kadın ve erkeğe takılanların ayrımı yapılmadığını, bu hususun hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, tanık beyanlarının tutarlığı olmadığını, davacının evi terk etmesi esnasında ziynet eşyalarını yanında alarak gitmesinin hayatın olağan akışına en uygun olduğunu, buna rağmen ziynet eşyalarını müvekkilinin aldığı kanaatine varılmasının hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu , ziynet eşyası alacağı davasıdır....

Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....

-TL ziynet eşyalarının tarafına iadesine, mümkün değilse bedelinin tespit edilerek tarafına yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, reddi gerektiğini, davacı kadının evliliklerinin hemen başında kendisinin kardeşiyle kaçtığını, boşanma davasında ziynet eşyası alacağına yönelik herhangi bir talep bulunmadığını, evlilik birliği içerisindeyken davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik bir tasarrufunun olmadığını, davacının eşyalarıyla birlikte ziynetleri de alıp gittiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Somut olayda; davacı kadın kendisine ait ziynetlerin eşi tarafından elinden alınıp ilerleyen süreçte de ziynetlerin yahut bedelinin iade edilmediğini iddia etmiş, erkek ise bu iddianın doğru olmadığını savunmuştur....

UYAP Entegrasyonu