"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet, ev ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, ziynet alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, ev ve çeyiz eşyası alacağı yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 15.07.2011 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını,davalının açtığı boşanma davasının reddedildiğini, düğünlerinde kendisine 22’şer gramdan 8 adet desenli bilezik, 1 adet kolye, 1 adet kilitli künye, 1 adet kalın bileklik, 2 adet hediyelik bilezik, 1 adet ata altın ve 10’un üzerinde küçük altın; nişanda ise bir adet künye, 1 adet saat, 1 adet tek taş yüzük, küpe ve alyans yüzüğün takıldığını, bu ziynetlerden 8 adet desenli bilezik...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ziynet eşyası, ev ve kişisel eşyaların iadesine, bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf itirazının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince '' Tarafların boşanma dosyası olan Aydın 1....
talebinin nelerden ibaret olduğunu beyan ederek somutlaştırmamış ve dava değerini de somut hale getirmediğini, bu hususa da itiraz ettiklerini, ve davalı- k. davacı ziynet eşyası talebini somutlaştırıp nelerden ibaret olduğunu beyan ettiğinde de ziynet eşyaları hususunda tekrar beyanda bulunma hakkımızı saklı tuttuklarını, ayrıca her ne kadar davalı/k.davacı ziynet eşyalarının iadesini talep etmekte ise de; ziynet eşyalarının tamamı davalı- k. davacının kendisinde olduğunu, davacı- k. davalı müvekkilimin elinde yada ailesinde her hangi bir ziynet eşyası bulunmadığını, tüm ziynet eşyaları davalı- k. davacıda olup, davalı- k.davacının müşterek konutunu davacı- k. davalı müvekkilinden habersiz olarak taşıyarak ev eşyalarını ve ziynet eşyalarının da tamamını alarak davacı- k. davalı müvekkilinden ayrıldığını belirterek davalı- k.davacının ziynet eşyasının aynen iadesi talebini ve ziynet eşyası ile ilgili tüm taleplerinin reddini talep etmiştir....
Kadının dava dilekçesinde ziynet ve laptopunun verilmesi talebinde bulunduğu, kadın tarafından ziynet eşyalarının değerleriyle birlikte belirtildiği, ziynet eşyasına ilişkin harçların ikmal edildiği, mahkemece davacının dinlenilen hiç bir tanığına ziynet ve laptop eşyalarına yönelik soru sorulmadığı, bu haliyle ziynet ve laptop eşyalarına yönelik talep yönünden davanın esasına etkili hiç bir delil toplanmadığı anlaşıldığından ve davacının boşanma davasının reddine karar verilmesi nedeni ile ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamakla bu husustaki kadının istinaf talebinin kabulüne, HMK'nun 353/1- a-6 maddesi uyarına ilk derece mahkemesi kararının 3 ve 4 nolu bentlerinin kaldırılmasına, dosyadaki eksiklikler giderilerek ziynet ve laptop eşyası hakkında yeniden karar verilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ev eşyası ve ziynet eşyası alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I ... 8.Aile Mahkemesinin 18.06.2013 tarih ve 2012/173 E.- 2011/391 K. sayılı dava dosyası temyiz edilmekle Dairemizin 04.03.2014 tarih ve 2013/18891 E.- 2014/3269 K. nosu ile karara bağlanarak 13.03.2014 tarihinde mahkemesine gönderilmiştir.Söz konusu dava dosyasının Yargıtay ilamı elektronik ortamda imzalandığı için UYAP üzerinden elde edileceğinden ıslak imzalı ilamımız dosyaya konmamıştır. Bundan böyle uygulamamız bu şekilde olacak ve ıslak imzalı karar dosya içerisine konulmayacağından dosyanın mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının katılma alacağını dayandırdığı, ev eşyalarının bir bölümünün evlilik öncesi alınan eşya oldukları, bu eşyaların bedelinin davalı tarafından ödendiği ve davalı adına fatura edildiği, bu ev eşyalarının mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 2002 yılından önce edinilmesi nedeniyle davalıya ait olduğu kabul edildiği, bir kısım ev eşyasının ise 2002 yılından sonra alındığı davacı ve tanıklar tarafından beyan edildiği, 2006 yılında Doğubeyazıt ve Kıbrıs'ta alındığı ifade edilen ev eşyaları 2002 yılından sonra alındığından yeni Türk Medeni Kanunu uyarınca edinilmiş mal kapsamında olduğu, bu ev eşyalarının değerinin bilirkişi raporunda 1.085,00 TL olarak tespit edildiği, fatura sunulmayan diğer buzdolabı ve yemek takımının nitelikleri gereği davacının çeyiz eşyası olduğu kanaatine varıldığı, ziynet eşyaları yönünden bilirkişi raporu düzenlendiği ve değerlerinin tespit edildiği, ancak bilirkişi raporunda bileziklerin fotoğraflarda görünmediğinin, davacının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi eşya ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harçları...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davaları ile eşya alacağı davasının kabulü ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davaları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir....
Davalıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı ile mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerim yoktur. Protokolde belirtilen hususlara göre boşanmamıza karar verilmesini istiyorum." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı yargılama aşamasında "Protokoldeki imza bana aittir. Her hangi bir zorlama olmadan kendi hür irademle imzaladım. Davacı boşanmak istiyor ben de boşanmak istiyorum, yapacak bir şey yok. Protokolde her ne kadar müşterek çocuk için 1.000,00- TL. nafaka istenmeyecek şeklinde yazılmışsa da yanlış yazılmıştır, Müşterek çocuğumuzun velayetinin davacıya verilmesini kabul ediyorum. Davacıya müşterek çocuk için aylık 1.000,00- TL. iştirak nafakası ödeyeceğim. Davacıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı ile mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerim yoktur....
Davacının dava dilekçesindeki talebi ile 26.08.2020 tarihli ziynetler yönünden açıklama dilekçesindeki talebi hukuki açıdan belirsiz olup, mahkemece HMK'nın 31.maddesi uyarınca belirsizliği gidermeden ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığı katkı payı/ katılma alacağı ve ziynet alacağı davası olarak belirlenmesi ve davacı tarafından harç yatırılmasına rağmen, ön inceleme duruşmasında belirlediği uyuşmazlığa aykırı olacak şekilde davacının ziynet alacağı davasının reddi ve davacının usulüne uygun şekilde açılmış bir katkı payı davası olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve dava açmakta muhtariyetine şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup belirlenen uyuşmazlıkla nihai hüküm çelişkilidir....