, taraflar arasındaki boşanma ve nafaka dava dosyasında dinlenilen tüm tanıklar ve bozmaya esas ziynet eşyalarının iadesi davasında, tanık Mehmet Ertuğrul dışındaki hiç bir tanığın davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davada Ankara 9. Aile ve Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarınin iadesi, olmadığı takdirde, bedelinin tahsiline ilişkindir. Ankara 9. Aile Mahkemesince, çeyiz senediyle ilgili alacaktan dolayı kefil olan davalılar açısından genel hükümler çerçevesinde talepte bulunabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, asıl borçlu hakkındaki davaya Aile Mahkemesinde bakıldığına göre kefiller hakkındaki davaya da aynı mahkemede bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece; ziynet eşyaları hakkında uzman olmayan bilirkişiden rapor aldırılması ve ev eşyaları konusunda aldırılan raporun ise hüküm vermeye yeterli olmadığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....
Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça çeyiz senedindeki eşyaların davacı kadına teslim edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda, davalı çeyiz senedindeki eşyaların (ziynet ve çeyiz) davacıya teslim edildiğini yasal delillerle kanıtlamak yükümü altındadır. Başka bir anlatımla ispat yükü davalıya aittir. Davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini 6100 sayılı HMK.'nun 201.maddesine (HUMK. Md.290) göre yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir....
Davalı; çeyiz senedinde eşyaların adet ve toplam fiyatlarının bulunmadığını, davacının bu eşyalara kendince adet ve değer belirttiğini, çeyiz senedinin abartılı olarak yazıldığını, eşyaların markasının belirtilmediğini, piyasa değerinden fazla değer gösterildiğini, bileziklerin 18-19 gram olduğu halde 23-24 gram yazıldığını, çeyiz senedinde yazılı bayan elbiselerinin davacı tarafından giderken götürüldüğünü, paralar ve ziynet eşyalarını davacının alıp götürdüğünü, çeyiz senedindeki eşyalarının aradan geçen uzun zamana rağmen yıpranma payının dikkate alınmadığını, ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Diğer taraftan, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, kocanın zina nedenine dayalı olarak davacı kadın aleyhine açtığı boşanma davasında mahkemece verilen boşanma kararının temyiz incelemesi sonucu bozulduğu, bozma sonrasında mahkemece, zina nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya neden olan olaylarda eşlerin eşit kusurlu olduklarına karar verildiği anlaşılmıştır....
Noterliği’nde verdiği ifade değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu davacı yana taraf yemini hatırlatılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Yargılama sırasında davacıya teslim edilen ve bu nedenle hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ev ve çeyiz eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıda kaldığını iddia ettiği bir kısım ziynet ve ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedellerinin tahsili için dava açmış, yargılama sırasında dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyaları 7.3.2011 tarihli tutanakla davacıya teslim edilmiştir. Bu durum söz konusu eşyaların davalıda bulunduğunu, davacının bunların iade edilmesi için dava açmakta haklı olduğunu göstermektedir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının, müşterek konutta kendi kullanımında bulunan ve taşınabilecek eşyaları beraberinde götürdüğünü; çeyiz senedinde yazılı beyaz eşyaların evlilik birliğinin süresi içerisinde alındığını, talep olunan eşyalardan bir kısmının ise taşınma nedeniyle davacının ailesine verildiğini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarının, zorla elinden alındığı veya götürülmesine engel olunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, çeyiz eşyalarının ise, taşınma sırasında bir kısmının davacı ailesine gönderildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyası talebinin reddi, bir kısım çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 2.598,50TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2014 NUMARASI : 2011/508-2014/24 Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyaları yönünden reddine-çeyiz eşyası yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece; ziynet eşyaları yönünden davanın reddine çeyiz eşyaları açısından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmektedir....