Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç olarak; davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine yönelik istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince 9 bilezik yönünden kabulüne, çeyiz eşyalarının iadesi davasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının çeyiz eşyalarının iadesi ve ziynetin sair kısmına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacının çocuk mallarının korunması ve kişisel eşyaların iadesi davalarının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ise miktar yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 ( Prş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; nikah sırasında 8 adet burma bilezik, bir dolayım zincir, 6 adet reşat altın, bir adet taşlı yüzük, yatak odası takımı ve oturma grubunun kendisine mehir olarak verildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarını eski eşinin ortak konutu yaptırmak için bozdurduğunu ve kendisine iade etmediğini, kişisel ve ev eşyalarının da ortak konutta kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; boşanma davası devam ederken davacının müşterek konuttan ayrıldığını ve ayrılırken de ziynet ve çeyiz...

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.240 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına ilişkin talebin reddi yönünden temyize getirilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davada Ankara 9. Aile ve Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarınin iadesi, olmadığı takdirde, bedelinin tahsiline ilişkindir. Ankara 9. Aile Mahkemesince, çeyiz senediyle ilgili alacaktan dolayı kefil olan davalılar açısından genel hükümler çerçevesinde talepte bulunabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, asıl borçlu hakkındaki davaya Aile Mahkemesinde bakıldığına göre kefiller hakkındaki davaya da aynı mahkemede bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          , taraflar arasındaki boşanma ve nafaka dava dosyasında dinlenilen tüm tanıklar ve bozmaya esas ziynet eşyalarının iadesi davasında, tanık Mehmet Ertuğrul dışındaki hiç bir tanığın davalı ...'...

            Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça çeyiz senedindeki eşyaların davacı kadına teslim edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda, davalı çeyiz senedindeki eşyaların (ziynet ve çeyiz) davacıya teslim edildiğini yasal delillerle kanıtlamak yükümü altındadır. Başka bir anlatımla ispat yükü davalıya aittir. Davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini 6100 sayılı HMK.'nun 201.maddesine (HUMK. Md.290) göre yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir....

              Davalı; çeyiz senedinde eşyaların adet ve toplam fiyatlarının bulunmadığını, davacının bu eşyalara kendince adet ve değer belirttiğini, çeyiz senedinin abartılı olarak yazıldığını, eşyaların markasının belirtilmediğini, piyasa değerinden fazla değer gösterildiğini, bileziklerin 18-19 gram olduğu halde 23-24 gram yazıldığını, çeyiz senedinde yazılı bayan elbiselerinin davacı tarafından giderken götürüldüğünü, paralar ve ziynet eşyalarını davacının alıp götürdüğünü, çeyiz senedindeki eşyalarının aradan geçen uzun zamana rağmen yıpranma payının dikkate alınmadığını, ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                Çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Diğer taraftan, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, kocanın zina nedenine dayalı olarak davacı kadın aleyhine açtığı boşanma davasında mahkemece verilen boşanma kararının temyiz incelemesi sonucu bozulduğu, bozma sonrasında mahkemece, zina nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya neden olan olaylarda eşlerin eşit kusurlu olduklarına karar verildiği anlaşılmıştır....

                  Noterliği’nde verdiği ifade değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu davacı yana taraf yemini hatırlatılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Yargılama sırasında davacıya teslim edilen ve bu nedenle hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ev ve çeyiz eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıda kaldığını iddia ettiği bir kısım ziynet ve ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedellerinin tahsili için dava açmış, yargılama sırasında dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyaları 7.3.2011 tarihli tutanakla davacıya teslim edilmiştir. Bu durum söz konusu eşyaların davalıda bulunduğunu, davacının bunların iade edilmesi için dava açmakta haklı olduğunu göstermektedir....

                    UYAP Entegrasyonu