Aile Mahkemesinin 2014/94 sayılı dosyasında taraflar arasında boşanma davasının olduğunu, düğün sırasında müvekkiline takılan ziynet eşyaları ile müvekkiline ait olan çeyiz eşyalarının boşanma sürecinde ve sonrasında müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının değerinin bilirkişi tarafından değerinin tespiti yapılıncaya kadar şimdilik 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, çeyiz eşyalarının değerinin bilirkişi tarafından değerinin tespiti yapılıncaya kadar şimdilik 1000 TL'sinin davalı eş Harun'dan tahsili ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2012 NUMARASI : 2010/1070-2012/767 Taraflar arasındaki katkı payı, ziynet ve çeyiz alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne, çeyiz ve ziynet alacağı davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile davalının boşandıklarını, davacının, evlilik birliği içinde, emekli maaşı ile müşterek konuta katkı sağladığını; müşterek haneye ve taşınmazın yapımına fiili olarak çalışmasıyla da katkıda bulunduğunu; diğer yandan, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafda kaldığını beyan derek, 5000 TL katkı payı alacağı ile, 25.000 TL ziynet ve çeyiz eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; davacının ziynet ve çeyiz eşyası alacağının dayanağı olan çeyiz senedinin incelenmesinde her iki davalının eşyaları teslim aldıklarını belirterek, belgeyi imzalamış oldukları anlaşılmaktadır. Davalı ...'nin belgeyi müşterek borçlu sıfatı ile imzalamış olduğundan davaya konu çeyiz eşyaları yönünden davacıya karşı diğer davalı ... ile birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece birlikte oturmadıkları, kefil sıfatının bulunmadığı gerekçeleri ile çeyiz eşyaları yönünden davalı ...'ye açılan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu bakımdan mahkemece; davalı ... yönünden çeyiz eşyalarına yönelik olan davanın kabulüne karar verilebilmesi için karar düzeltme talebinin kabulü ile bu yöndeki onama ilamının kaldırılması ve mahkeme kararının yalnızca bu nedenle bozulması gerekmektedir....
Davacının boşanma davası ile birlikte açmış olduğu ziynet, çeyiz ve mehir istemine ilişkin davalarının tefrikine karar verilmiş, ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının ziynet eşyasına ilişkin davasının reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyası ve çeyiz eşyalarının davacı tarafından müşterek haneden alındığını, davacının evi terk ederken tüm takı ve ev eşyalarını da götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
dilekçesi ekinde ibraz edilen çeyiz eşyası senedinin "kız tarafı çeyiz listesi" ve "erkek tarafı çeyiz listesi" olmak üzere iki bölümden oluştuğu, davacının dava dilekçesinde, davalının evinde bulunan çeyiz eşyalarına ilişkin de talepte bulunduğu, ancak bu çeyiz eşyalarının nitelik ve cinslerini, değerlerini tespit etmeye yarayacak şekilde ayırt edici ve bu çeyiz senedindeki eşyalardan hangilerini istediğini belirleyecek biçimde açıklamadığı anlaşılmıştır....
çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın şahsi ve çeyiz eşyalarına yönelik fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; şahsi, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Davalılar, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, senedin usulen imzalandığını, çeyiz eşyalarının teslim edildiğini savunarak; davanın reddini istemişlerdir....
Davacı, dava dilekçesine ekli tarihsiz mehir senedine dayalı olarak talepte bulunmuş olup, mehir senedinde açıkça senetteki ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıya bağış edildiği belirtildiğinden, Mahkemece, bu senedin kapsamı gözetilmek suretiyle ziynet eşyaları yönünden de talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yalnızca çeyiz eşyalarına yönelik kabul kararı verilmekle çelişkiye düşülmüş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davaya dayanak tarihsiz mehir senedinde kefil olarak görünen davalı ... davacının eski eşidir. Hal böyle olunca, her iki davalının birlikte, mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarını davacıya teslim etmeyi taahhüt etmiş olmalarının kabulü zorunludur....