ın evli oldukları ve boşanma davalarının derdest olduğunu, düğün töreninin ilk haftası çeyiz senedinde yazılanlar ve düğünde takılanlar dahil davacıya ait tüm ziynetleri davalıların düğün borçlarını ödemek için alıp bozdurduklarını ve geri vermediklerini, en son 2010 Ağustos ayında davacıya, davalı ... tarafından şiddet uygulandığını, müvekkilinin babasının da gelip durumu düzeltmeye çalıştığını, ancak davalının zor kullanarak davacıyı ve babasını kapı dışarı attığını iddia ederek, müvekkiline ait ve davalı tarafından el konulan altın ve çeyiz eşyalarının bedeli olan şimdilik 25.000TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda mahkemece; bu ilke gözardı edilerek, davacı lehine, kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin tümü üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen çeyiz ve ziynet eşyası talepleri ile ilgili olarak davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hüküm fıkrasının 5. ve 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesi ile çeyiz senedinde yazılı olan ziynetlerin aynen veya bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı erkek ise; çeyiz senedindeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak çeyiz senedinde yazılı olduğu adette ziynet takılmadığını ve ziynet eşyalarının düğün masraflarına harcandığını beyan etmiştir. Mahkemece; tanık beyanlarıyla ve diğer delillerle davacının evden kovulduğunun ispatlanamadığı, bu yüzden yasal karine gereğince davacının evden çeyiz eşyaları ve altınlarıyla ayrıldığının kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı erkek yazılı belgeye karşı bir belge sunmamıştır....
Davalı taraf söz konusu çeyiz senedinde yer alan imzayı inkar etmemiş, yalnızca belirtilen kadar çeyiz eşyası olmadığını savunmuştur. Bu açıklamalara göre; davacı kadına ait olduğu taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde belirtilen dava konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının, davacı tarafından davalı ve onun babasına şahitler huzurunda teslim edildiği yazılı belgeyle sabittir. Bu durumda davalı, çeyiz senedinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının belirtilen kadar olmadığını ya da davacıda kaldığını ispat etmekle yükümlüdür. Toplanan delilerle, davalı üzerine düşen ispat yükümlülüğünü yerine getirememiş, dava konusu olan ziynetlerin bir kısmının kendisinde olduğunu da ikrar etmiştir. Aksine davacı tanıkları dava konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının tamamının davalının hakimiyetinde kaldığını beyan etmişlerdir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/65 ESAS - 2019/1011 KARAR DAVA KONUSU : Çeyiz ve Ziynet Eşyası ile Yoksulluk Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Akçadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/122 esas ve 2015/148 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve boşanma sonucunda müvekkili lehine aylık 150,00 TL tedbir, aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası verildiğini belirterek, nafakanın aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasına, ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile fer'îlerine ve ziynet, çeyiz alacağı davalarının ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz eşyaları ile ziynet ve takı alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık şahsi ve çeyiz eşyaları ile ziynet ve takıların aynen, mevcut değilse bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz Eşyası ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dava dilekçesinde belirtilen kişisel çeyiz eşyaları yargılamanın devamı sırasında teslim edildiğinden bu eşyalar yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövmesi nedeniyle, davacının müşterek çocukları ...'...
a ait çeyiz listesi başlıklı belgeyi sunmuş, belge de çeyiz eşyaları adet ve nevi olarak belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece, çeyiz eşyalarının ayırdedici özellikleri ile ortaya konularak ispat edilemediği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir. ./.. Hal böyle olunca, mahkemece dava dilekçesine ekli belge doğrultusunda gerek tekrar tanıklar dinlenerek gerekirse mahallinde görülerek davacıya ait çeyiz eşyalarının vasıf ve mahiyetinin tesbit edilebildiğinde buna göre aksi halde ise ortalama niteliklerde çeyiz eşyası oldukları ile kullanılmışlık durumlarına göre değerlendirme yapılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kadın karar kesinleşmeden istinaf incelemesi sırasında boşanmanın ferisi talepler, ayrıca çeyiz ve ziynet alacağı ile vekalet ücreti talebinden feragat ettiğinden, ilk derece mahkemesinin bu hususlara yönelik olarak kaldırılarak, bu yönlerden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....