Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla daha önceden elinden alındığını dinlettiği tanıkların beyanlarıyla ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; düzenlenen mehir senedindeki eşyaların davacıya teslim edilmediğini, davalının 5.000.00.- TL de mehri müeccel borcu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, mehir senedindeki eşyaların aynen; olmaz ise, bedeli olan 22.900.00.- TL nin, 22 ayar 200 gr altının aynen; olmaz ise, bedeli olan 20.460.00.- TL nin ve 5.000.00.- TL nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile mehir senedinde yazılı olan ziynetler ile diğer eşyaların ve yine mehir senedinde mihri müeccel bedeli olarak belirlenen 100 gr. altının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ise değerleri karşılığı olan 20.012,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK md.27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet alacağına ilişkin istek yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Somut olayda davacı-davalı kadının 70.064,03 TL olan ziynet eşyası talebinin toplamda 25.022,61 TL'lik kısmı kabul edilmiş ve kadın reddedilen ziynet eşyası talebi (45.041,42 TL) yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur....
Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı itibariyle davacı ile davalılardan ...'ın 2007 yılında evlenmeleri sırasında 21.7.2007 tarihli mehir senedi düzenlenmiş, bu senet ile senette yazılı ziynet ve eşyalar her iki tarafın babası ... ve ... tarafından davacı ve eşine düğün hediyesi olarak hibe edilmiştir. Senette bağışta bulunan babaların bu eşya ve ziynetlerde hak ve alakalarının kalmadığı, hibe edilen ziynet ve eşyaların çiftin müşterek malı olacağı, söz konusu ziynet ve ev eşyalarının davacı tarafından ortak konuta tam olarak getirildiği,ilerde meydana gelebilecek boşanma ya da ayrılık durumunda ziynetlerle ev eşyalarının 1 / 2 payının davacıda olduğunun ispat yükü davalılara ait olmak üzere ödeneceği, davalılar tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ın evli olduklarını, evlilik döneminde taraflar arasında çeyiz senedi düzenlendiğini, ayrıca davacıya düğünde bir takım hediyeler geldiğini ve davacının da müşterek konuttan çeyiz eşyası getirdiğini, ziynet eşyalarının davalı ... tarafından davacıdan alınıp geri iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen ya da bedeli ile davalı ...'dan tahsiline, çeyiz senedindeki eşyaların bedelinin her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, davacı tarafça çeyiz olarak getirilen eşyaların bedelinin ise davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından çeyiz eşyası talebinin reddi, ziynet eşyalarının reddedilen kısmı, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise ziynet eşyası talebinin kabulü ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davası 1 bileziğin bedeli olan 1.347,50 TL yönünden kabul edildiğine göre, bu talebin kabulü nedeniyle asıl alacağın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise 06.09.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, “ziynetlerin belirtilen miktarda olmadığını, olan ziynetlerin ise tüp bebek tedavisi nedeniyle bozdurularak harcandığını” beyan etmiştir. Davacı kadın delil olarak düğün cd'sine dayanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek vekili 15.9.2014 tarihli dilekçesiyle, kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarından feragat ettiğinden, davacı-karşı davalının bu yöne ilişkin temyiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağına faiz talebi bulunmadığı halde, hükmolunan ziynet bedeline, talep aşılarak faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır (HMK. md.26). Ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....