Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi istemine ilişkindir. TMK. nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise kendisinin işte olduğu sırada davacı tarafından müşterek evden ayrılırken götürüldüğünü savunmuştur. Buna göre davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, ispat yükü altındadır....

    Bölge adliye mahkemesince, davalı erkeğin ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz başvurusunun 27.01.2022 tarihli ek kararla; ziynet eşyasının iadesi davası yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi uyarına kesin olarak karar verildiği, HMK'nun 366. maddesinin yollaması ve kabul edilen 53.990,50 TL ziynet eşyası değerinin yasal temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesi ile HMK. 346. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, bu ek karar süresi içerisinde davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur....

      Davalı; tarafların düğünlerinde takılan tüm ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğini, davalının hiçbir tasarrufunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı kadının ziynet eşyalarının götürülmesini engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden de götürme fırsatını elde edemediği ya da evden ayrılışının olağan bir biçimde olmayıp, kavga, kovulma gibi olağan dışı biçimde olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....

        -TL talebi hakkında deliller değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, bu yönden delillerin hiç değerlendirilmemiş olduğu, yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı, yine 25/04/2018 tarihli beyan dilekçesinde davacı tarafın talep ettiği ziynet eşyasının ne olduğunu ayrıntısı ile belirttiği; dinlenen tanık beyanlarından takılan ziynet eşyasının, adet, cins ayar ve gramı net olarak anlaşılamadığında: tabidir ki düğün CD'si ve fotolarda görülen ve kadına özgü olanların tümü ile, kadına özgü değil ise kadının üzerinde görülen ziynet eşyası ve paranın taleple bağlı kalınarak kadına verilmesi gerektiği; verilen kararda istinaf dilekçesinde belirtildiği şekilde talep edilmeyen ziynet eşyası da talep edilmiş gibi kabulle aleyhte vekalet ücretine hükmedildiği; yapılacak işin davacı tanıklarından daha önce dinlenen ve ziynet eşyasına ve akıbetine ilişkin bilgisini paylaşanların, yeniden dinlenmesi ile düğünde takıldığı iddia edilen paranın miktarı ve akıbeti konusunda beyanlarının...

        Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Davacının diğer ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı kadın düğünden hemen sonra ziynetlerinin rızası dışında cebren alındığını, geri verilmediğini iddia etmiş ise de, dinlettiği tanıklar ile bu iddiasını kanıtlayamamıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine mahkemenin 2018/573 esas sayılı dosyasıyla açılan boşanma davasına karşı davalı kadın tarafından açılan karşı dava ile incelemeye konu ziynet eşyalarının iadesi isteminde bulunulduğu, mahkemenin 18.02.2020 tarihli celsesinde mahkeme tarafından kadının ziynet eşyasına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin 2020/153 esasına kaydedildiği, bu sebeple boşanma davasının davalısı kadının karar başlığında ziynet eşyasının iadesine yönelik davanın davacısı olarak yer aldığı görülmektedir. Dava; ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili davasıdır....

          Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

            Davacı kadın bir kısım ziynet eşyasının da iadesi talebinde bulunduğu;davalı kocanın ise sunduğu cevap dilekçesinde ,ziynet eşyasının cins, meblağ, ayar, gram ve miktarına itirazda bulunmayarak ziynet eşyasının borçlar nedeniyle ortak alınan kararla bozdurulduğunu beyan ettiği; bu dava yönünden ıspat yükü davacıda olduğu ve Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayıldığı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı,Kadına ait ziynetlerin, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olması durumunda da, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı kocanın ziynet eşyalarının iadesinden kurtulacağı,bunun dışında ne için bozdurulmuş olursa olsun bir daha iade edilmeyeceği açıkça kararlaştırılmayan ziynet eşyasının iadesinin gerektiği;davalı tarafın bu yönde bir...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2022 NUMARASI : 2022/486 ESAS 2022/972 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyalarının davalı tarafından ödünç olarak geri ödemek üzere alındığını ancak iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 38.230,00 TL olarak ıslah etmek suretiyle faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan ziynet eşyası alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; DAVANIN KABULÜ İLE, 1- Davacı kadının ziynet eşyasına yönelik talebinin kabulü ile, 11 adet çeyrek lira, 6 adet 22 ayar 12'şer gramlık bilezik, 1 adet saat, 1 adet 14 ayar 10 gram ağırlığındaki altın künye, 1 çift 4 gram 14 ayar küpe, 1 adet 14 ayar alyans, 1 adet 14 ayar 6 gram ağırlığındaki altın taşlı yüzük aynen iadesi, mümkün değil ise hesaplanan bedeli olan 31.606,00- TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili tarafından faiz hesabı konusunda mahkemenin red veya kabul kararı verilmemiş olması nedeni ile, davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu