"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece iddia edilen altınların davalıda kaldığının kabulüne rağmen harcı yatan 5000.-TL.'sına karşılık gelen 22 ayar 4 burma bilezik ile 4 yarım altının aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hüküm altına alınan ziynet eşyalarının değerlerinin rayiç bedele göre tesbiti ile iade tarihindeki değerine hükmedilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanmaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve kanuna uygun olan boşanmaya ilişkin hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Ziynete ilişkin temyiz itirazların incelenmesine gelince; Mahkemece 22 ayar toplam 99 gram bileziğin yarısının, 24 adet çeyrek altının, 14 ayar toplam 30 gram takı setinin yarısının, 14 ayar toplam 6 gram tektaş alyansın yarısının mümkün olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine...
İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer (HGK. 19.02.1997 tarih, 1996/710 E. ve 1997/72 K., 26.06.2013 tarih, 2012/1137 E. ve 2013/879 K.). Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda kadın; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden düğüne ait cd ve fotoğraflardan ve yine tanık beyanlarından kadının talep ettiği ziynetlerin varlığı ve niteliği sabit olup, yine tanık beyanları ve erkeğin beyanların göre de bilezikler dışında kalan düğünde takılan takıların bozdurularak harcandığı ve bir daha da geri verilmediği ispatlanmıştır. Düğünde takılan ziynetler kadına bağışlanmış sayılır ve kadının kişisel malı niteliğini kazanır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Davacı-karşı davalı erkek bu ziynet eşyalarının bozdurulan kısmının istenen miktarda olmadığını ve kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini ispatlayamamıştır. Öyleyse kadının ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile ziynetlere ilişkin talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; ziynet eşyalarının müvekkilinde olmadığını, listede yazılı eşyaların miktar ve değer olarak abartılı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; ziynet eşyaları konusundaki davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile 4 adet 22 ayar takı bileziği (4790 TL), 2 adet bombe bilezik (3832 TL), 2 adet yarım altın (660 TL), 24 adet çeyrek altın (3.960 TL) dan oluşan toplam 13.242 TL'lik ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 13.242 TL'lik bedelin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili; kabul edilen ziynet eşyasının değerlerinin, miktarının ve faiz başlangıç tarihinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili; ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet alacağı istemine ilişkindir. 2....
K.. ve M.. B.. ile müşterek konuta gidildiği, davalının şifreli kasasında bulunan bozdurulmayan altınlarını almak istediği, çilingir kasayı açtığında boş olduğu görülerek tutanak tutulduğunu iddia ederek düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesi olmazsa değerinin şimdilik 2500 TL'sinin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....
ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyaları ve bir miktar paranın müvekkiline verilmediğini, bu altın ve paralar ile davalıya abisi adına kayıtlı araba alındığını belirterek takıların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde karşılığı olan 28.535 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
Davacı kadın ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyaııetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, vc götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....
Bu halde ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı davasının kabulüne ilişkin, delil değerlendirmesi ve kanunun olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davalının istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....