"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı-davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı kadın tanıklarının ziynet eşyaları konusunda görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadın dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından götürüldüğünü, elinden zorla alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının düğünde takılan ziynet eşyalarını kendi şahsi borçlarını kapatmak için kullandığını, iade gerektiğini, ziynet eşyalarını 100 gram bilezik 19.000,00 TL, 1 kolye 1.500,00 TL, söz ve nişan yüzükleri 1.000,00 TL, düğün takıları 20.000,00 TL olduğunu belirterek ziynet eşyası iadesi davasının da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/49 E. 2019/160 K. sayılı 17/04/2018 tarihli kararı ile;davacı tarafından davalı aleyhine ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi talebi ile açılan alacak davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine, karar verilmiştir....
-TL'lik nakit para, 2 adet tam altın, 2 adet yarım altın, 34 adet çeyrek altın ve 1 adet altın hasır takımının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiş, davacının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekilleri, ilk derece mahkemesi kararının boşanma yönünden onanmasını, ziynet alacağı yönünden lehlerine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya dairemizin 2021/389 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada tarafların boşanma davasına yönelik istinaf istemleri incelenerek boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının tefrikine karar karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin yukarıdaki esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ziynet eşyalarının kullanıldığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, düğün sonrası bozduran takılar ve toplanan paraların 15.000,00....
Davacı vekili 10.11.2022 tarihli dilekçesi ile 887.193,91 TL katılma alacağı ile 43.173,30 TL ziynet eşyası alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
ve katılma alacağı talebini tek kalemde talep ettiğini, 29//11/2017 tarihli dilekçe ile dava konusu taleplerinin bir kısmını "500 TL katılma alacağı payı ve 500 TL de değer artış payı" olarak ayırdıklarını, davacının hiçbir iddiasının ve davasının ve de neticede aleyhte tesis edilen hükmün kabulü anlamına gelmeksizin yapılan yargılama sonunda davacının değer artış payı talebinin de diğer alacak kalemleri gibi reddi gerektiğini, davacı tarafın ıslahını 500 TL'den başlamak üzere yapması ve buna göre harç yatırması gerekirken eksik harç ile 1000 TL'den başlayıp davasını 82.873,25 TL'ye ıslah etmesi eksik harçla tam kabul kararı verilmesi hem usulden hem de netice itibariyle esastan hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde hem ziynet alacağı hem katılma alacağı hem de değer artış payı talep ettiğini, ziynet alacağı davasının tefrik edilmesini talep ettiklerini, talepleri hakkında her hangi bir karar verilmeden hüküm kurulduğunu, davacının, dava konusu ettiği taşınmaza...
Davalı-davacı kadın, talep ettiği ziynet eşyalarının davacı-davalı erkek tarafından bozdurularak harcandığını ileri sürmüş, davacı-davalı erkek ise. ziynetleri almadığını ve eşinde olduğunu savunmuştur. Somut olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, eşi tarafından elinden alınıp satıldığını ve bunların iade edilmediğini sunduğu delillerle ispat edememiştir. Davalı-davacı kadın delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davalı-davacı kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki açıklamalara göre, davacının talebi araç üzerindeki katılma alacağı, ev ve çeyiz eşyası ile ilgili alacağı isteğine ilişkindir. Yine, edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edinilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....