Taraflar arasındaki ziynet ve mehir senedinden kaynaklı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının kabulüne, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağının kısmen kabulüne, mehir alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
ve onların borçlarını ödendiğini, düğün ve nişanlarında davacıya 11 adet 15'şer gr'lık burma bilezik, 12 adet içi dolu bilezik, 2 adet Cumhuriyet altını, 15 adet yarım altın, 53 adet çeyrek, 150 Euro, 200 USD. takıldığını, bu takıların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde belirttikleri ziynet eşyasından 6 adet 15 gr'lık burma bileziğin, bir cumhuriyet altınının ve bir çeyrek altının davacının kız kardeşine borç olarak verildiğini, 09.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda dava dilekçesine göre yapılan hesaplama üzerinden, kardeşine borç verdiği ziynet miktarı düşülerek, kalan kısmının hüküm altına alınmasını talep etmiş, 14.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle 6 adet burma bileziğini davacının ablasına borç olarak verdiğinden 11 adet 15'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dilekçesiyle düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu birdaha da geri verilmediğini beyanla dilekçesinde miktar ve cinslerini açıkladığı ziynet eşyalarının aynen yada bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise ziynet eşyalarının iddia edildiği kadar olmadığı gibi bizzat davacının çektiği krediden kaynaklanan kendi borcu için davacı tarafından bozdurulduğunu savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
Dava; taşınmaz ve araçtan oluşan düğün hediyeleri ile davalı eşte bulunan ziynet eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, taşınmaz ve araca yönelik olarak açılan dava, Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlık niteliğinde olup, mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bulunmadığına, bu tür davaların çözümü Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesi'ne değil, genel mahkemelere ait olduğuna göre mahkemece yazılı nedenlerle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyalarının davalı eş tarafından alınarak iade edilmediğini...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracın özelliklerini belirtmediğini, yani davanın konusunun ne olduğunun tam olarak bilinmediğini, usul eksikliği nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, aksi halde mahkemece davacı tarafa açıklattırılması yönünde taleplerinin bulunduğunu, davacı ile müvekkilinin yaklaşık olarak 5 ay kadar evli kaldıklarını, taraflar anlaşamadıklarından dolayı kendi aralarında uzlaşı sağlayarak birbirlerinden boşanma davasında, ferileri ve mal rejimi, ziynet eşyasından kaynaklı herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını, davacı tarafından boşanma davasına sunulmak üzere 07/01/2019 tarihli protokol hazırlandığını, müvekkilinin, hazırlanan protokole mal rejimi ve ziynet eşyasına ilişkin bir anlaşmanın yapılması talep edildiğinde, davacının bunun gerek olmadığını, duruşmadaki beyanlarında hak alacaklarının kalmadığının beyan edileceğini, bu durumun sıkıntı olmayacağını belirttiğini ve Kayseri 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası ve mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı kadın dava dilekçesinde 250 gram mehirinin aynen iadesini, aksi takdirde bedelini talep etmiştir. Mehri müeccel; ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Bu durum Borçlar Kanunu 238. Maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş bir alacak değil bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) şeklinde alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlık aile hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK 286 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Bu durumda davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir....
etmediği, dolayısıyla ne için bozdurulmuş olursa olsun bir daha iade edilmeyeceği açıkça kararlaştırılmayan ziynet eşyasının iadesinin gerektiği ancak bu davanın belirsiz alacak davası olmadığı, kadının ıslah ile başta talep edilmeyen ziynet eşyasını talebine ekleyemeyeceği, dolayısıyla kadının ilk dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyası üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davacı kadının davasının kısmen kabulü ile dosya arasında bulunan kuyumcu bilirkişi ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup (HMK md.1), bu husus dava şartıdır ve taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK md.114/1- c, 115/1). Somut olayda; davacının kayınpederine karşı açtığı ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi veya olmadığı takdirde bedelinin tahsili davası, dava dilekçesindeki anlatımlar ve tanık Zekiye'nin beyanı dikkate alındığında, aile hukukundan kaynaklanan eşler arasındaki kişisel mal iadesi kapsamında bir talep niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı alacak davası niteliğindedir....
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının boşandığı eski eşine karşı ziynet eşyası alacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile birlikte talep ettiği alacak miktarı için ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.) talebinde bulunmuş, Mahkemece koşulları bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacaklar evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibari ile muaccel hale gelir. Bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde, teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de; sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekir....
, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi, eşya ve ziynet alacağı talebi konusunda anlaşarak anlaşmalı şekilde boşandıkları, artık kadının anlaşmalı boşanmada talebi olmadığını açıkca ifade ettiği ziynetler konusunda ziynet alacağı talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği görülmekle, davalı vekilin gerekçenin düzeltilmesine yönelik haklı istinaf talebinin kabulü ile gerekçenin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....