WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek bozma öncesinde süresinde esasa cevap vermiş ancak bu dilekçesinde ziynet ve eşya iadesi talebinde bulunmamıştır. Yargıtay bozma ilamından sonra verdiği ikinci cevap dilekçesi ile ilk kez ziynet ve eşya iadesi talebinde bulunmuştur. Bu durumda erkeğin cevap dilekçesi ile açılmış bir karşı davası bulunmadığı gibi esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe suretiyle de açılmış bir karşı davası bulunmamaktadır. Ne var ki ikinci cevap dilekçesi ile talep ettiği ziynet ve eşya iade talebinin harçlandırıldığı gözönüne alındığında davalı erkeğin bu talebinin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydıyla ve bundan sonra işin esasıyla ilgili hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde; çeyiz eşyalarını aynen iadeye hazır olduklarını, davacının ziynet eşyalarını alarak evden ayrıldığını, müvekkilinde ziynet eşyası kalmadığını, davalının 08/12/2014 tarihli dilekçesinde altınların en son eve bıraktığı günde davacının üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava sırasında çeyiz eşyaları iade edildiğinden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediği gerekçesiyle ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığında bedelinin tahsiline ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....

        Dava, ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece eşya alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm ziynet alacağı yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışına çıkarken düğünde takılan ziynet eşyalarının kayınvalidesine bırakıldığını ,ev eşyaları ile kişisel eşyalarının ise müşterek hanede kaldığını ve iade edilmediğini belirterek müvekkiline ait 9 adet döğme, 8 adet burgulu bilezik, 26 adet hediyelik altın, 2 adet Cumhuriyet altını ile yatak odası takımı ve müvekkiline ait kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli olan 21.218.00.-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ziynetlerin davacıda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Sonuç olarak; davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine yönelik istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince 9 bilezik yönünden kabulüne, çeyiz eşyalarının iadesi davasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının çeyiz eşyalarının iadesi ve ziynetin sair kısmına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacının çocuk mallarının korunması ve kişisel eşyaların iadesi davalarının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ise miktar yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunması davasına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-6 ve 355 maddeleri gereğince KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunması davaları yönünden TAMAMEN KALDIRILMASINA, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak kaldırılan yönler hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 2- Kaldırma sebebine göre davacının ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunması davalarına yönelik sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3- Davacının çeyiz eşyalarının iadesi davasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi uyarınca miktar yönünden REDDİNE, 4- Davacının adli yardımdan faydalanması nedeniyle istinaf aşamasında resen...

          Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynet eşyalarını iade edilmesi şartıyla davalı kocasına verdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda, kural olarak ispat yükü davacı kadındadır. Ancak, davalı koca cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur. Açıklanan bu savunma karşısında ispat yükü yer değiştirmiş olup, ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini davalı kocanın ispat etmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalıya nişan hediyesi olarak takılan ziynet eşyalarının nişanın bozulması nedeniyle aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, davalıya takılan ziynet eşyalarının davacıya iade edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Davalı; ziynet eşyalarından bir bölümünü davacının rızası ve iade edilmemek şartıyla araç almak için bozdurduğunu, geriye kalan ziynet eşyalarının ise davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu ziynet eşyalarının, davacının bilgisi ve rızası dahilinde davalı tarafça bozdurularak bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmının da borçların ödenmesi için kullanıldığı, davacı tarafından ziynet eşyalarının bilgisi dışında ve rızası alınmaksızın harcandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kişisel eşya niteliğinde olan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu