GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava ve birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; müvekkiline evlenirken takılan ziynet eşyaları ile çeyiz senedinde belirtilen eşyaların elinden davalılar tarafından zorla alındığını belirterek aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 17/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 69.956,50 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, çeyiz eşyalarının da davacı tarafından götürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
(Ortalama 15. gram.)16x15 = 240 gr.x 101,00.TL = 24.240,00.TL, 10 Adet 1 / 2 yarım altın x 340,00.TL = 3.400,00.TL, 1 Adet 2 1 / 2 Ziynet altın x 1.700,00.TL = 1.700,00.TL, 1 Adet altın Set ( ortalama 25 gram ) 25 gr. x 82,00TL = 2.050,00.TL,toplam 56.890,00 TL, yukarıda yazılı ziynet eşyalarının davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde, dava tarihindeki bedelleri toplamı olan 56.890.Tl.den davacının tefrik dilekçesinde talep ettiği miktara göre 50.000.Tl. ziynet eşyası alacağının (taleple bağlı kalınarak) tefrik tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına...
Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini; eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....
Mahkemece; "Dinlenen tanıklar, tüm dosya içeriği, taraf beyanları, bilirkişi raporu dikkate alındığında; tarafların mahkememizin 2020/718 Esas, 2022/146 karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği ve bu dosyadaki ziynet eşyası talebi yönünden tefrik kararı verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015 / 17417 Karar sayılı kararında “Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır denilmektedir. Türk Medeni Kanunu 220/1 maddesinde "Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya kişisel maldır" denilmektedir. Ziynet eşyalarının da kişisel mal olduğu açıktır. Dinlenen yeminli tanık beyanları ile sabit olduğu üzere davalı tarafından alınarak harcandığı tespit edilen ziynet eşyalarının davacıya iadesi, aynen iadesi mümkün olmaz ise maddi karşılığının davacıya iadesi gerekmektedir....
Somut olaya gelince; Davacının dava dilekçesinin konu kısmında, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davası olduğunu bildirdiği, açıklamalar kısmının 3 nolu bölümde düğünde takılan ziynet eşyalarının davalıdan iadesini ya da bedelinin faiziyle tahsilini talep ettiği, netice-i talep kısmında ise ziynet eşyalarının aynen iadesi ile ilgili bir talebin olmadığı, davacının ziynet eşyaları ile aracın ve ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğu bildirilerek araçtaki ve ev eşyalarındaki değer artış payı alacağı ile araçtaki katılma alacağını, KYK'dan almış olduğu öğrenim kredisi ve Farabi bursunun davalıdan tahsilini talep ettiği, yerel mahkemece davacının ziynet eşyalarının iadesi talebinin, ziynet eşyaları ile yaptığı katkı neticesindeki denkleştirme alacağı talebinin, KYK kredisi ile Farabi bursunun iadesi talebinin ve ev eşyalarına yapılan katkıdan doğan alacak talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının boşandığı eşine karşı açtığı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, evlilik birliği içerisinde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ise değerinin tahsilinin istendiği, tarafların boşanmalarına ilişkin kararın dava tarihi itibari ile henüz kesinleşmediği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalının tanığı da eşyaların iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalının tanığı olarak yalnızca ...'nın ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları olan ..., ..., ... ve ...'ın birbirlerini doğrulayan beyanlarında ise ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirttikleri görülmektedir. Eşyaların iade edildiğini beyan eden davalı tanığı davalının annesi olup, tarafsızlığından bahsedilemeyeceği gibi bu yönde beyanda bulunan başkaca davalı tanığı da bulunmamaktadır. Bu haliyle, davalı taraf tanık beyanı ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet eşyası iadesi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.04.2013 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2018 (Pzt.)...
Mahkemece; ziynet eşyalarının, zorla elinden alındığı veya götürülmesine engel olunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, çeyiz eşyalarının ise, taşınma sırasında bir kısmının davacı ailesine gönderildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyası talebinin reddi, bir kısım çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 2.598,50TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....