Davalı, iadesi talep edilen ev eşyalarının babası tarafından alındığını, çeyiz eşyalarının iade edildiğini, ziynet eşyalarının bir kısmını davacının götürdüğünü, bir kısmının ortak ihtiyaçlar için harcandığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı - karşı davacı kadın karşı dava olarak boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemli dava açtığı halde, davacı - karşı davalı lehine boşanma davasının reddi yönünden bir maktu vekalet ücretine hükmedildiği, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmediği ancak, bu hususun davacı - karşı davalı tarafça istinaf edilmediği, bu halde kadın lehine usulü kazanılmış hak olduğu dikkate alınarak, ziynet eşyalarının iadesi davasında reddedilen dava değeri üzerinden erkek lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece; davanın kabulüne, davacı Sunay Şengül lehine 2.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden başlayacak yasal faizi ile davalı T3 tahsiline, davacı tarafından açılan ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine, bir adet 14 ayar 40 gr set takımının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında bedeli olan 3.400,00 TL nin davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 6 adet 22 ayar (tanesi 15 gr) asmalı konak bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında bedeli olan 8.460,00 TL nin davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 1 adet 5'i bir yerdenin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında bedeli olan 3.500,00TL nin davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 1 adet 14 ayar 15 gr beşi bir yerde zincirinin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında taleple bağlı kalınarak 1.000,00 Tl davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 6 adet ata çeyrek...
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili (TMK 226. madde) istemlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça kusur, kadının manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı, nafakalara artırım uygulanmaması, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı, davalı - karşı davacı tarafça her iki boşanma davası, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ve ziynet eşyalarına ilişkin davanın reddedilen kısmı için erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların, tazminatların ve ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısımları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ilk derece mahkemesince kadın lehine hükmedilen nafaka, tazminat ve ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısımları kesinleştiğinden HMK'nin 310 maddesi gereğince mirasçıların feragati bu yönlerden sonuç doğurmayacak, ancak reddedilen kısımlar yönünden sonuç doğuracaktır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının istinaf edilen nafakaların, tazminatların ve ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısımları yönünden kaldırılarak davalı- karşı davacı kadının nafakaların, tazminatların ve ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısımlarına yönelik talebinin feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, tarafların düğünü gerçekleştikten hemen sonra müvekkilinin ailesinin tüm takılan ziynet ve paraları müvekkilinin ve davacının uhdesine teslim ettiklerini ve bu ziynet ve paraların akıbetinden haberdar olmadıklarını, ziynet eşyalarının iadesi davalarında kural karinenin kadının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğü olduğunu, bunun aksini iddia eden davacının, altınların, takıların ve paraların müvekkilinde kaldığını ispatlaması gerektiğini, davacının boşanmak maksadı ile evden ayrıldığını, bunun evvelinde de evi terk ettiğinin kendi beyanları ile sabit olduğunu, hayatın olağan akışına göre boşanmayı kafasına koyarak evden ayrılan davacının ziynetlerini de yanında götüreceğinin açık olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili Kayseri 5....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının düğünden sonra ziynet eşyalarını aldığını, müvekkilinin bir daha ziynet eşyalarını görmediğini, davacıya sorduğunda ailesine verdiğini söylediğini, altınların müvekkiline kaldığına ilişkin somut delil bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ve yemin dikkate alınarak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; mümkün olmaması halinde değerinin nakden tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen karar duruşmasında karşı boşanma davalarının reddine karar verildiğini, ancak ziynet eşya davaları hakkında herhangi bir karar verilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, ziynet eşyalarının iadesi davaları bakımından hüküm kurulmasını talep etmiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacıya ait eşyaların davalıda kaldığı ya da geri alınmak üzere satıldığı iddia edilerek liste halinde saydıkları ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesi, olmadığı taktirde bedeli olan 2.070 TL'nin tahsilini, birleşen dosya ile de; bakiye ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedeli olan 19.900 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacının liste halinde talep ettiği ziynet eşyalarının müşterek kızları olan...'ya alınan eve katkıda bulunmak üzere davacının kendi rızasıyla bozdurulduğunu, diğer eşyaların bir kısmının kendisine ait olduğunu ve müşterek evde halen bulunduğunu, bir kısmının ise davacının annesinin evine götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....
Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....