Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....

Taraf tanık beyanlarının tamamı bir bütün olarak ele alındığında ziynet eşyalarının davacı kadın uhdesinde kaldığı, davacı kadının kendi isteği ile müşterek konutu terk ederek, ziynet eşyalarını da yanında götürmüş olabileceği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2020/110 ESAS, 2021/640 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAK KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 tarihinde evlendiklerini, hemen ertesi günü kayınvalidesinin ziynetlerine el koyduğunu, davalının da bu duruma ses çıkarmadığını, aradan geçen 12 yıllık süreye rağmen ziynetlerin müvekkiline halen iade edilmediğini, bu nedenle 40 adet çeyrek altın, 4 tam altın, 6 cumhuriyet altını, her biri 25 gram ağırlığında 8 adet 22 ayar altın bilezik, her biri 25 gram ağırlığında 2 adet kelepçe bilezik, müvekkiline mehir olarak verilen her biri 25 gram ağırlığında 3 adet bilezik, set takımı, 12.000 TL nakit...

Ziynet eşyalarının nerde muhafaza edildiği kadının ortak konuttan ayrılması söz konusu ise bu olayın ne şekilde cereyan ettiği,kadının ortak konuttan aceleyle ve ziynet eşyalarını almadan çıkmasını gerektirir bir durum olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kişisel eşyalarını almasını engelleyecek bir durumun olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kıyafet gibi diğer kişisel eşyalarını alıp almadığı, ziynet eşyalarının harcandığı ileri sürülüyorsa buna ilşkin delil bulunup bulunmadığı, yapılan harcamalar ile ziynet eşyalarının değeri arasındaki ilişki, tanıkların ziynet eşyalarına ilşkin görgüye dayalı bilgilerinin olup olmaması önem arzetmektedir. Somut olayda davacı taraf dava dilekçesi ile talep konusu ziynet eşyalarının kendisinden alındığını ve geri verilmediğini başka bir ifade ile harcandığını iddia etmiştir. Davacı tarafın ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanına alamadığı yönünde bir iddiası bulunmamaktadır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1015 KARAR NO : 2022/1264 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2021/97 ESAS, 2021/403 KARAR DAVA KONUSU : EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyalarının düğün sonrasında müvekkilinin elinden alınarak düğün borçlarının ödenmesi ve davalıya iş kurma amacıyla bozdurulduğunu ileri sürerek, ziynet eşyaların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline...

müteakip reddedilen ziynet eşyası yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ziynet miktarı hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır....

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kabul kararının gerekçeleri kararda gösterilmemiştir. Mahkemece, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın kabulüne dair kararının gerekçelerinin istinaf incelemesine elverişli şekilde açıklanması gerekmektedir. Gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan diğer yönler incelenmeksizin tarafların istinaf taleplerinin sırf bu nedenle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kabule göre de; bilirkişi raporunda tespit edilen takıların tamamının kadına mı takıldığı, erkeğe takılan takı olup olmadığı hususu rapor içeriğinden anlaşılamamaktadır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl ve Karşı davanın KABULÜ ile tarafların TMK.166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ZİYNET EŞYASI TALEBİ YÖNÜNDEN, "Davanın REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; katılma yoluyla kusur, kocanın davası, tazminat isteklerinin reddi, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı koca; kusur, kadının davası, tazminat isteklerinin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesi ekinde sunulan söz konusu eşyaların, TMK 220 gereğince kişisel malı kabul edilebilmesi için, bu eşyaların evliliği başlangıcında kendisine ait olduğunu usulüne uygun delillerle ispatı gerektiğini, davacı tarafa ait olduğu söylenen ziynet eşyalarının, davalıda bulunmadığını, Bolu Aile Mahkemesi'nin 2017/522 E.sayılı boşanma dosyasında da detaylı olarak açıklandığı üzere, davacının boşanma davasında da müşterek haneden zorla gönderildiği yönünde bir iddiası olmadığını, davacının ziynet eşyalarını yanıda götürmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ziynet eşyalarını yanında götüren davacının iş bu davada ziynet eşyası talebinde bulunmasının açıkça hakkın kötüye kullanımını teşkil ettiğini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı kadın davasını ziynet ve çeyiz eşyası alacağı olarak açmış, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde 5.000,00 TL alacak talep etmiş, ziynet yönünden verdiği ıslah dilekçesinde toplam 5.000,00 TL'lik talebin 2.500,00 TL'sinin ziynet yönünden, 2.500,00 TL'sinin çeyiz eşyası alacağı yönünden olduğunu açıklamıştır. Çeyiz eşyası alacağı yönünden talep 2.500,00 TL'dir. Davacı tarafından açılan alacak davasında ziynet ve çeyiz eşyası alacağının kabul edilen toplam bedeli üzerinden davacı lehine bir vekalet ücreti, reddedilen bedel üzerinden davalı lehine bir vekalet ücretine hükmedilesi gerekirken ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine ziynetin kabul edilen miktarı üzerinden 7.806,15 TL, çeyiz eşyası alacağı yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine yargılama giderlerinin ziynet ve çeyiz yönünden ayrı ayrı belirlenmesi doğru olmamıştır....

UYAP Entegrasyonu