Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....

    Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur. Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyaların aynen iadesini, aynen mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları ve çocuk malları için 3000 TL'nin boşanma tarihinden faizi ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, şahsi alacak ve evlilikte edinilen menkul mallar bakımından gerçek alacak miktarı saklı kalmak üzere şimdilik 2000 TL'nin davadan faizi davalı eşten alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş, 07.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de şahsi alacak ve katılma alacağı taleplerini toplamda 2.129,70 TL, ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunmasına ilişkin taleplerini toplamda 55.370,48 TL olarak (ziynet eşyalarının iadesi talebi için 48.337,70 TL, çocuk mallarının korunması için 7032,78 TL ) ıslah etmiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.240 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına ilişkin talebin reddi yönünden temyize getirilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2008...

          Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalının tanığı da eşyaların iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalının tanığı olarak yalnızca ...'nın ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları olan ..., ..., ... ve ...'ın birbirlerini doğrulayan beyanlarında ise ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirttikleri görülmektedir. Eşyaların iade edildiğini beyan eden davalı tanığı davalının annesi olup, tarafsızlığından bahsedilemeyeceği gibi bu yönde beyanda bulunan başkaca davalı tanığı da bulunmamaktadır. Bu haliyle, davalı taraf tanık beyanı ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"....Davacı tanıkları davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının ve paraların davacı tarafından davalıya ve davalının babasına inek almaları için geri ödenmesi karşılığında verildiğini beyan ettikleri, ancak davacı kadının ziynet eşyalarını davalı kocasına hibe ettiği yönünde beyanda bulunulmadığı, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının davalı tarafından kullanıldığını, ancak iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/17761 E. 2015/10801 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere, "ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur." Ancak davalı erkek ziynet eşyalarının davacı kadının yanına aldığını kanıtlayamamıştır....

            Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....

            Mahkemece; ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulü ile, 122 gr 22 ayar altın x83.00 TL: 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün değil ise bedeli olan 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, çeyiz eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı, davasında; eşinin kendisini döverek evden kovduğunu ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, 122 gr. 22 ayar altının bedelinin iadesi yönünde talepte bulunmuş, mahkemece de bu talebin kabulüne karar verilmiş ise de; davalıda kaldığını iddia ettiği ziynet eşyalarının cinsini, ayarını, neler olduğunu (çeyrek altın, bilezik,vs…) yargılama süresince açıklamadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları da görgüye dayalı bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır....

              Mahkemece, davaya konu ziynet eşyalarının 06.07.2010 tarihinde davacının babası ... tarafından davalı ...'ın babası olan diğer davalı ...'e tutanakla teslim edildiği, ziynet eşyalarının davalı yana iade edilmesinden davacının haberinin olmamasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, davacının altınların rıza dışında elinden alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, red kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerleşmiş ... kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Yasada aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (M.Y.md....). ....

                UYAP Entegrasyonu