Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....
Davacı dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini isteyebileceği gibi, bu isteklerden yalnız birini de dava konusu yapabilir. Olayımızda davacı vekili dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istediğine göre istek dışına çıkılarak ve gerekçesi belirtilmeksizin doğrudan bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak davalıda kaldığı iddia olunan eşyalar için davacıya yemin verme hakkı hatırlatılmak ve sonucuna göre davalıda kaldığı anlaşılan çeyiz eşyalarının dava tarihi itibariyle değerleri, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece bu miktara nasıl ulaşıldığı karar yerinde tartışılmamış, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerleri hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmemiştir. Bu bakımdan temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır. (T.C Anayasası m. 141, HMK m.297/l-c) O halde, mahkemece; davalı-karşı davacı kadının aynen iade talebinin de bulunduğu gözetilerek, kabul edilen ziynet eşyalarının hangi eşyalar olduğu ile cins, miktar, nitelik ve değerleri de ayrı ayrı gösterilmek suretiyle hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, dava dilekçesinde bildirilen ziynet eşyalarının aynen iadesi,aynen iade mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
, 22 ayar 3 gram 1 adet nişan yüzüğü, 22 ayar 3 gram 1 adet taşlı yüzük, 22 ayar 4 gram 1 adet kaşlı yüzük, 22 ayar 28 gram 1 adet altın kolye, 1 adet altın kaplamalı saat olmak üzere ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 72.487,00 TL nin 30.000,00 TL'sine dava tarihi olan 25/08/2020 tarihinden itibaren, 42.487,00 TL'sine ıslah tarihi olan 07/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, resmi nikah kıyma talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, birlikteliğin davalı tarafından sonlandırıldığını, ancak müvekkili tarafından müşterek konuta alınan çeyiz eşyaları ile düğünlerinde takılan ziynet eşyalarının müvekkilline iade edilmediğini belirterek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin ödetilmesi ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen teslimi talebi değerlendirilmeden bilirkişi raporu hükme esas alınarak çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, talep olmasına rağmen ziynet eşyaları yönünden bedele hükmedilmeksizin sadece aynen iadeye hükmedilmesi, böylece davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmesi, ayrıca hükümde ziynet eşyalarının iadesine dair "aynen ya da bedelinin iadesi" yönünde açık bir ifade yazılmaksızın, HMK 297 maddesine aykırı ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi, alacak Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi KARAR Davacı, davalı ile evli olup, eldeki davada boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece, verilen ilk karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesince "Ziynet eşyalarının iadesine ilişkin isteğin, bağıştan rücua dayandığı, buna göre genel mahkemelerin görevli olduğu 3gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiş; bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk kararın temyiz incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesince yapıldığına göre, bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararını temyizen inceleme görevi de Yargıtay 2. Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....